21. yüzyılda dahi Avrupa sömürüye devam ediyor

Bob Marley der ki, “elinizle birini işaret edecekseniz, eliniz temiz olacak”. Bunun açıklaması basittir. Karşınızdakini sadece bir parmağınız işaret eder. Elinizdeki geri kalan parmaklarınız ise sizi gösterir. 

Tam da bu noktada, bir süredir Avrupa’da yaşananlara bakmak lazım.

Herkes sadece kendi ülkesinin menfaati peşine düşmüş ve kirli parmakları ile diğer bir Avrupa Devleti’ni göstermekte. Hatta diğerinin gözünü oyarcasına saldırmakta. Büyük Britanya bir yandan kopmuş, Almanya kirli geçmişini unutarak yeniden “ben Almanım” diye bağırıyor. Fransız malum faşistliği ile milli duyguları körükleyip “en büyük Fransa’dır” diye bağırıyor. O da vahşi geçmişini hatta şu anki Afrika vahşiliğini unutarak üstelik. Yunanistan bir kenarda itili kaldı bir süredir. Boynu bükük, bağıracağı günü bekliyor. Arada da gereksiz gerginlikler yaparak sözde gündemde kalıyor. Avrupa deyince Türkiye’den hiç bahsetmeyelim bile. O, o kapıda bekçi.

Avrupa’nın yarısı bir diğer yarısına, “son 15 yıldır üye yaptığımız köylü ülkeleri neden birliğe aldık” sorusunu hala sorarken, “köylü ülkeler” ise “Beyaz Yakalı Avrupa Ülkeleri”nin çoktan yeni sömürgeleri olmuş durumda yaşıyorlar. Vatandaşları, Avrupa’nın göre ileri ülkelerinde yaşamak için ruhlarını teslim etmiş durumda. Değişen bir şey yok yani. Avrupa model değişecek sömürüye tam gaz devam ediyor. 

Diğer yandan “medeniyetin eski beşiği” olan Avrupa, 2. Dünya Savaşı’nı çıkaran, 7 milyon Yahudi’yi sistemli bir şekilde Holokost’ta öldürerek, tarihin en büyük zulmünü gerçekleştiren Hitler’den sonra ve aslında Hitler’in tüm yaptıklarının, bir daha yaşanmaması için müşterek gelecek amacı ile yola çıktıklarını dahi unutmuş durumda. Hatta bir kısmı Hitler’i aratmayacak kadar kötü. Mesela Nijerya’dan Marcon’a bakarsak böyle görmemiz mümkün. Marcon ve Fransa’nın soykırımcı geçmişi, Afrika ülkelerine çömüş kapkara bir Hitler bulutu gibi.

*

“Marcon’a yazıkları olsun! Libya’yı bombalayanlar onlar. Çünkü İtalya’nın Kaddafi ile enerji alanında özel ilişkileri olması onları endişelendirdi. Aynı zamanda İtalya’yı göç dalgalarının içinde girmesine neden oldu. Bu arada Fransa Afrika’yı sömürmeye devam ediyor. Fransa bugün, 14 ülkede para birimi bastırıp üzerini damgalıyor. Diğer yandan Fransa, Afrikalı çocukları madenlerde çalıştırıp hammadde edinmeye devam ediyor. Fransa nükleer reaktörleri için kullandığı uranyumun %30’unu Nijerya’dan çıkarıyor. Hal böyleyken Nijerya nüfusunun %90 hala elektriksiz yaşıyor. Afrikalılar Marcon’un orada uyguladığı politikalar nedeniyle kıtalarını terk ederken, dünyanın göç sorununa neden oluyor. Oysa çözüm Afrikalıların Avrupa’ya göç etmeleri değil, aksine Afrika’nın Avrupalılardan kurtulmasıdır.”  

*

Bu muhteşem anlatım, Avrupalıların faşist ve sömürgeci uçlarını görmezden gelen ve sözde medeniyet, insan hakları ve benzeri kavramları kendi ülkelerinde inşa etmeyi dahi Avrupa olmadan yapamayacaklarına inanan tüm halklara ve ülkelere ders niteliğinde. 

Bu muhteşem anlatım Avrupalıların bu dünyaya yaptıkları kötülüklerden artık bıkıp usanan, Avrupalı bir seçilmişle ait. İtalya Temsilciler Meclisi üyesi Giorgia Meloni’nin bir konuşması. 

Meloni hepimizin gözleri önüne dünyanın arkasından nasıl iş çevrildiğini seriyor. 

Elbette görene ve görmek isteyene… 

#giorgiameloni #holkost