WOM tehlikeli mi?

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey’nin yaptığı bir araştırmaya göre, WOM (word of mouth) ağızdan ağıza pazarlama, tüketiciler üzerinde reklamcılığın geleneksel biçimlerinden daha fazla etki yaparak satışlar üzerinde olumlu etki yarattığı gerçeğine bilimsel olarak da ulaşmışlar.

İşte bu tam da bizim memlekete göre. 

Hani bir lafımız var “Sarayönü’nde yalanı söyle, Girne Kapısı’nda sen de inanırsın” diye. Tam da bunu anlatıyor. Ama konu yalan değil ‘reklam’. (Son cümleyi yazarken biraz tereddüt ettim doğrusu.)

*

Bu bilimsel araştırma, ağızdan ağıza iletişimin, pahalı ürünlerin tercihinde ya da ilk kez deneme amaçlı satın alma kararında %20 ile %50 arasında “birincil etken” olduğunu vurguluyor. 

(Bu verileri kullanan bir çok medya aygıtının “vurgulamak” yerine, “iddia ediyor” ifadesini kullanması, reklama rakip olan bu düşünceye karşı duydukları endişenin sonucudur.)

Araştımaya göre: “Pazarlama için kullanılan ağızdan ağıza iletişimde, sosyal paylaşım sitelerinde markalar hakkında “fısıltılar“  yaratmak ve ünlülere sponsorluk gibi “kasıtlı” ağızdan ağıza iletişim, büyük rol oynuyor. Gelişmiş pazarlarda, online kaynaklardan elde edilen, bilgiler “aktif değerlendirme aşamasında” %29 oranında çok önemli rol oynuyor. Satın alma anında, tüketicinin kararını, internetten elde edilen bilgiler %65 oranında etkilerken, ağızdan ağıza iletişim %10 oranında etkiliyor.

Gelişmekte olan pazarlarda ise WOM’un satın alma kararına etkisi %46. Buna karşılık, ağızdan ağıza iletişim asıl etkisini gelişmekte olan pazarlarda gösteriyor. Bu pazarlarda ağızdan ağıza iletişim satın alma noktasındaki kararı %46 oranında etkiliyor. Bu tür pazarlarda, reklamlar satın alma kararını etkilemede %40 oranında etkileyerek ikinci sırada yer alıyor.

Araştırma, arkadaş ya da aile üyesi gibi güvenilir kaynaklardan gelen tavsiyelerin, birine markayı satın aldırmada 50 kat daha etkili olduğunu da ortaya koyuyor.”

Yine bu araştırmaya göre ağızdan ağıza iletişimin, reklamlardan daha etkili olduğu pazarların, kişisel bakım ve cep telefonu olduğu belirtiliyor. Yakın temasların bulunduğu küçük gruplardaki mesajların da, üyeler arasındaki güçlü güven düzeyinden ötürü, büyük ve dağınık topluluklardan daha büyük bir etki yarattığı tespit edildi.

Ülkemizde bu yöntemin doğal alt yapısı zaten var. Bir de profesyonel olarak kullanılmaya başlanırsa vay haline reklam ve medya sektörünün!