“Gün Uzar Yüzyıl Olur”

Yayın Tarihi: 26/10/21 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dini, moral, estetik düşünceler bütünü dendiğinde temel olarak akla gelen tek olgu, ideolojidir.

‘Toplumsalın’ doğuşundan bu yana, ideoloji, bir tercihin sebebi gibi gösterilse de, aslında bir ayrımın simgesi oldu zamanla.

“Mankurtizm”, hayatımızın sahip olmayı başaranların üzerimize oynadıkları oyunları simgeleyen bir durum haline gelirken, birçoğumuz bilinçsizce bu süreçlerin, olumsuz sonuçları haline dönüşüyoruz. 

İnsanları, sosyokültürel kimliklerinden soyutlayarak “mankurt” haline getirip kendi çıkarları için kullanma şeklinde tanımlanabilecek bir sömürgeleştirme ideolojisidir Mankurtizm. Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı romanında işlediği Kırgız destanı ile sosyal psikoloji literatüründe popüler hale gelmiştir.

Roman, geleneklerini korumaya çalışan insanları anlatır. Komünizm sırasında yaşanan anılar, insanların kutsal saydığı şeylerin yok sayılması, aşkın sorgulanması romanın değindiği konulardır. Kitaba kısaca mankurtlaşma ile geleneklerini koruma arasındaki insanların hikayesi de denebilir.

Aytmatov’un çok tanınan bu eserleri “Gün Olur Asra Bedel”, diğer adıyla “Gün Uzar Yüzyıl Olur” bir bakıma, Sovyetler Birliği döneminde yaşanan sosyal ve kültürel sorunların bir öz eleştirisidir. Aytmatov, romanında, geçmişin efsaneleriyle geleceğin bilim kurgusunu harmanladığı çok özel bir teknik uygulamıştır. Çağdaş romancılığın da başyapıtlarından biri olarak kabul edilen bu roman, Mankurtizmle tanışmamızın da sebebidir. Okumanızı öneririm.

Peki, nasıl mankurt olunuyor?

Kolay! Siz bir şey yapmıyorsunuz. Siyasi iktidarlar, kendine hizmet verenlerin, onlarla ilintili tüm aile bireylerinin, ne yaptığını ne dediğini inceliyor, takip ediyor ve gelir kapılarınızı dinamitliyor. Böylece içinizden gelsin ya da gelmesin, güçlü olanın yanında olmak ya da olurmuş gibi yapmak zorunda kalıyorsunuz. Kurduğunuz cümlelerinizden başlayan bir “özgürlüklerin sona erişidir” bu bir bakıma. 

Zamanla bu riyakarlığa alışıyor hatta hiç istemeden çıktığınız bu yolda, istemediklerinizin esiri olup çıkıyorsunuz. 

Tehlike burada başlıyor. Neden seçtiğinizi bilmeden seçim yapmaya, yönetim belirlemeye başlıyorsunuz çünkü. Böylece; birileri neden seçtiğini bilir ve siz bilmezken, bilenlerin çıkarlarına ulaşmalarına siz köprü oluyorsunuz. 

Neyse ki ülkeme bu tür şeyler hiç uğramıyor(!) Uğrasa halimiz nice olurdu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları