İslam’ın hakiki edebi

"Bayram sabahı ailece yapılan sabah kahvaltılarına özlemdi.
Kapıyı çalacak çocuklara bir gün evvelden hazırlanırdı hediye mendiller ve lokumlar.
Mahalle arasına kurulan seyyar lunaparklar, macunlar ve pamuk helvalar.
El öpenlere el öpenlerin çok olsun derdi büyükler.
Ama onların çok olmayacaktı el öpenleri.
Çünkü her geçen bayram biraz daha azalacaktı öpülen eller.
Ve her geçen bayram biraz daha azalacaktı biten dargınlıklar.
Bayram gelmiş kime ne anam garibem diye bir türkü duyulacaktı memleketten.
Ve bayram bile bayram olduğuna pişman olacaktı belki…
Ama yine de o türküyü dinleyerek eriyecekti yollar.
Gurbetten sılaya bir yolculuk değildi bizimkisi.
Bir ömürdü iki şehir arası, bir ömürdü iki ülke hatta iki dünya arası.
Hep bir gün bu hasret bitecek ve herkes köyüne geri dönecek diye süren,
Ama kimsenin hiçbir zaman köyüne dönemediği bir yolculuktu bizimkisi.
Ha bu gece bayram gecesi,
Ha her gece bayram gecesi.”

Nazım Hikmet’in “Yalan” şiirinden bir alıntı…

*

Şiir devamında, bir ömrün nasıl da akıp giden ve bir daha dönmeyen bir nehir gibi tükendiğini insanın yüzüne tokat gibi vuruyor.

Yaşam tükendikçe özlemler artıyor geçmişe yönelik. Ama bakir ama el değmemiş ama heyecanlı bir gelecek de çocukların gözlerinde bizi bekliyor. Onlara güzel yarınlar bırakmanın yükü omuzlarımızda...

Belki de bu nedenle vicdani bir adımla her şeyi güzelleştirmekle uğraşmak bir gereklilik. 

*

Müslüman olmanın önemlerinden birisi de iyiliktir. Yüce İslam’ın hakiki edebini ve felsefesini kalplerinde yaşayanlar, kendileri ve en sevdikleri için ne dilerlerse, tüm Müslümanlar ve tüm insanlık için de aynısını dilerler.

Bu nedenle bağış, yardım ve iyilik önemlidir. 

Aşağıdaki link benden. Bu bir tevafuk olur ve belki sizin de iyilik yaparak kazanılanı kazanma imkanınız olur. Sevgiyle.