Aşkların yorgun çağı

Yayın Tarihi: 20/09/22 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Hep, hiç yazılmamışın derinliklerindedir aşk, hayal ve mutluluk. Yazılınca, dokunulduğunda solan çiçekler gibidirler. Öylece boynu bükülür hayallerin, yürekler dokundukça. Gönderilmeyen mektuplar gibidir oysa her biri. Yazılsa da, yazıldığı duyguda kalırlar. 

Bir kalbe yangın olacağına, denizlerce su olmayı tercih ediştir bu, bir yerde. 

Aşk ve acı, hayal ve mutluluk. 

Bir aşkı yazınca çoğaltan kalplerden çok, paylaşınca tüketilen kalplere sahip oluşumuz, belki de bundandır, aşkla acının, hayal ve mutluluğun aynı satırca sözcük oluşları...

Bir sevdanın tahtı olacağına sahipli kuytular, aynı sevdanın gömüldüğü acı oluyor, pervasızca.

Hiç tanımlanmayanın, anlatılmayanın, paylaşılmayanın, yaşanmış kabul edilmediğini düşünsekte, tanımlanınca, anlatılınca, paylaşılınca, tükendiğini izlemeye tercih edeceğimiz, aşkların yorgun çağındayız.

Oysa eski zamanların tenhalığında, kalplerden, kalemlerden çıkan, zaman tanımaz, eskimek bilmez duygular, orada hala öylece bizi bekliyor.

Bir gül yaprağının suda bıraktığı halkalar gibi, usulca büyüyerek. Yokolacaklarını bilme acısına rağmen... 

Cemal Süreyya’nın aşkı gibi... Var mıydı, yoksa yok muydu, bilmeden yaşanıyorken herşey...

*

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. 

Gözlerin durur mu onlarda gidiyorlar. Gitsinler 

Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin 

Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık 

Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı, 

Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu 

Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti 

Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz 

Sanki hiç olmamıştı 

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu 

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular 

Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların 

Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek 

Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken 

Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti 

Çünkü iki kişiydik 

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya 

Bir dilim ekmeğin bir  iki zeytinin başınaydı doymamız 

Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu 

İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük 

Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde 

Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra 

Sonrası iyilik güzellik.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları