Cumhuriyetin işgal günü
15 Temmuz 1974, Kıbrıs tarihinin unutulmaz bir günüdür. Yunanistan'daki askeri cunta, Enosis hayalini gerçekleştirmek ve adayı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'ne karşı bir darbe düzenledi. Bu darbe, Kıbrıs Türk halkı için büyük bir travma ve belirsizlik yarattı.
Türkler için bu hareket, daha önce yaşanan acı olayların yeniden canlanması anlamına geliyordu.
"Türkiye bizi yalnız bırakacak mı?"
Bu süreçte bir Rum lideri Baş Piskopos Makarios adadan kaçmak zorunda kalmıştı. Hatta BM’de yaptığı konuşmada Kıbrıs’ın Yunanistan tarafından işgal edildiğini anlatarak, garantör ülke olan Türkiye’ye “bizi kurtar” çağrısı yapıyordu.
Türk halkının için ve Yunan cuntasının zulmüne uprayan Rumlar için, 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri'nin "Barış Harekâtı" olarak bilinen müdahalesiyle biraz olsun dindi.
Türk askerleri, Kıbrıs Türk halkını korumak ve adaya barış getirmek amacıyla Kıbrıs'a çıkarma yaptı. Bu müdahale, Kıbrıs Türk halkı için bir umut ışığı oldu. İnsanlar, Türkiye'nin desteğiyle kendilerini daha güvende hissetti ve yıllarca süren zulüm ve baskının sona ereceğine dair bir inanç geliştirdi.
Ancak bu müdahalenin ardında bıraktığı izler kolay silinmedi. Kıbrıs'ta yaşanan acılar, kayıplar ve göçler Türk halkının da Rum halkının da hafızasında derin yaralar açtı. Birçok aile, sevdiklerini kaybetti, evlerini terk etmek zorunda kaldı ve yeni bir hayata başlamak zorunda kaldı. Bu trajik olaylar, hafızalarda derin bir iz bıraktı.
Tarihin bilinmesi ve onunla yüzleşmek barışçıl bir hayat sürdürmenin kaçınılmaz parçasıdır.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.