Seçim biter sorun bitmez, her gün yeni bir gündem...

Kıbrıs Türk siyasi arenada seçim biter… Söylenecek kelimeler bitmez… Adettendir…Başarısız olarak çıkarsan sandıktan konu değiştir…Gündem yenilensin…En son gündem yerel yönetimlerin reform ihtiyacıydı…Kamu reformu, derken…Konu saptırılır…Odak kaydırılır. Sanki her şey yoluna girmiş gibi… Başlar popülist konuşmalar… Biri biter, biri başlar…Oysa yakınlarda seçim de yoktur. Popülist konuşmalar yerine icraatlara odaklansak ne de iyi olurdu. Hala sosyal medyada yapacağım da edeceğim de… İyidir konuşmak, tartışmak ufkumuzu açar…Ne yapalım bize de avuntu gerek… Bizim siyasal partiler…mücadele ve kargaşaya tatlı tatlı devam ediyor diyelim…Bazen çatışma kendi içlerinde bazen de kendi aralarında geçiyor. Hükümetten bir ses bekliyoruz...Yalnızca bir kanadın bir şeyler söylemeye çalıştığını anlar gibi oluyoruz…Yok ses net değil. Radyo dalgası gibi arada…karışıyor cızırtılar… Bazı açıklamalar hükümet adına mı yoksa partiyi mi bağlayıcı onu dahi anlamakta zorlanıyoruz.

Sosyal medya aracılığı ile devlet yönetimini anlamaya çalışıyoruz…Olsun artık ne yapalım devir teknoloji devri…deyip avunuyoruz…Seçim süreci boynunca seçim tartışmalarını sosyal medya üzerinden izledik…Sonuç sosyal medya üzerindeki başarıların sandık ile paralel bir yapı sergilemediğini gördük. İşler karışık…Bu aralar sosyal medya üzerindeki en ilginç siyasal söylem…dokunmakla ilgili…Seçim sloganını hatırlatır gibi…Hoş daha kimselere de dokunulduğunu göremedik. Ama bakın gündem olmayı başardı…Hedef bu olmasın sakın? Bakın yerel yönetim seçim sonuçlarının yerini bu gündem aldı bile…

Bilirsiniz yerel yönetimler üzerinde dikkatlice durduğum bir konudur. Bu günlerde "Mahalle" kavramı da oldukça popüler olunca… ister istemez benim de dikkatimi çekti…bir de baktık yerel yönetimler açısında değilmiş…bizim mahalle ironi olarak, farklı bir açıdan ele alınmış… "Mahkeme" konusu da önemli elbette ama fikirsel olarak da birbirinden oldukça uzak yerlerdir. Kaldı ki kimin kimi mahalleye gönderme hakkı var ki? Bu sıcak günlerde işinden çıkan halk zaten mahalleye girmek için can atıyor. Bu noktada mahalle kavramını önemsiyorum, elimize bir mahalle kalmış, onu da siyasete kurban etmem… Gelelim yasal olarak suçlu olduğu ima edilenlere…onların yolu zaten mahalleden geçmez. Bu nedenle mahalleyi karıştırmayalım. Mahkemeye de gidecekse konu…incir ipi etmeye gerek yoktur…Dökülsün eteklerdeki taşlar…Bitsin, gitsin…Her gün yeni bir gündem ile siyasetçileri zan altında bırakmak sorunlara çözüm getirmez... Başarısızlıklar kabul edilmelidir.

Bugün de bana sorarsanız falan diyemeyeceğim…Çünkü ben tüm bu iddia edilenleri bilemiyorum…Tıpkı halk gibi… Varsa bilen birilerinin elinde deliller, hadi mahkemeye…polise, savcıya…yoksa sosyal medyadan yazmakla olmuyor…işaret parmağını bir sağa bir sola, bir öne bir arkaya sallamakla olmuyor…artık gündemi meşgul etmek yerine…icraat bekliyoruz. Reform bekliyoruz… Bir diğer seçime kadar, popülist söylemler yerine uygulama bekliyoruz.