UBP-HP kardeşliği

Yayın Tarihi: 17/09/19 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

UBP ve HP kardeş gibi mi gerçekten?

Öyle değildir diye umuyor ve düşünüyorum…

Bunu söylerken, UBP'nin kötü veya yanlış bir parti olduğunu söylemek istemiyorum…

Çoğu yazımda, UBP'nin, Kıbrıs Türk siyasetinin en büyük, en örgütlü partisi olduğunu söylemişimdir…

UBP-HP Koalisyonu kuruluş aşamasında da, bu iki partinin bir koalisyon kurması gerekliliğinden de bahsetmiştim...

Koalisyonun da şu anda uyumlu olması, yolunda gitmesi de iyi bir durum...

Konu bu değil, konu, HP'nin UBP gibi olmaya, UBP'nin kardeşi olmaya ihtiyacı olmaması, kuruluş amacı ve vizyonu bu değil HP'nin...

Demek istediğim, HP'nin bu yola çıkarken, yola çıkış amaçları, vizyonu, duruşu ve söyledikleri ile, UBP ile birlikte kardeş olmalarının çok mümkün olmadığıdır…

Zaten, eğer gerçekten kardeşiyseler, HP'ye ne gerek var?

Gerçeği varken bir partinin, onun sahtesine ihtiyacı yoktur diye düşünüyorum…

Halkın Partisini gerek seçimlerden önce, gerekse de seçimlerden hemen sonra UBP ile ilgili söylediklerine girmek istemiyorum...

Onlar tecrübesizlik ve öngörüsüzlükle söylenmiş şeylerdi...

Fakat tekrarlamak istiyorum, UBP gibi bir parti varken, HP'nin onun kardeşi olmaya ihtiyacı, daha doğrusu HP'nin onun rolüne bürünmesine ve kardeş kardeş hareket etmesine hiç gerek yoktur...

Kapatsınlar partiyi UBP ile birleşsinler olsun bitsin…

Bence bu söylem UBP tarafından ya kurgulanmış ve HP'ye zarar vermek amaçlı ortaya atılmıştır, ya da talihsiz bir açıklama olmuştur...

Neden mi?

Özersay'ın önümüzdeki seçimlere katılması ve katılıp da başarılı olmasının tek şansı, tekrardan Özersay'ın merkez oylara talip olmasıdır…

Fakat UBP'nin kardeşi olan bir HP ve Özersay...

Sağ oylarını çoğaltacaktır, çoğaltmasına ama...

Bu sağ oylar onun 2. Tura çıkması için yeterli olmayacaktır...

Özersay'ı daha da sağ cenaha itecek, onu daha da yalnızlaştıracaktır...

Fakat buradaki bir diğer önemli nokta da...

HP içerisinde de acaba UBP ile kardeş olmak isteyen kişiler var mı?

Ben, Özersay'ın partisine hakim olduğunun ve UBP ile de bir kardeş ilişkisi içinde anılmaktan çok da mutlu olduğunu düşünmüyorum...

Daha önce UBP ve UBP'li siyasiler ile ilgili yaptığı, sivri, aceleci söylemlerden memnun olmadığı gibi...

Hiçbir bilgim, biriyle konuşmuşluğum yok bu konu hakkında...

Sadece HP'yi az çok tanıdığımı, UBP'nin de siyasetini bildiğimden dolayı bu düşüncelere sahibim...

Bu noktada özellikle UBP içerisinde, biraz da HP içerisinde, UBP tabanı ile Özersay'ın arasını yapalım, onları barıştıralım diye uğraşanlar var...

Bu kişilerin görmesi gereken şey...

UBP tabanı ile Özersay'ın bağını güçlendirirken…

Özersay'ı sadece belli bir cenahın, belli bir ideolojinin, belli bir kesimin adayı yapıyorlar...

Bir de UBP tabanın hiçbir şartta, top yekün Özersay'ı desteklemeyeceği gerçeğini göz ardı ediyorlar...

Bu davranış hem Özsersay'a hem de HP'ye zarar veriyor...

HP'yi merkezden uzaklaştırıyor...

Oysa Özersay, tekrardan bu oyunun içinde olmak ister, tekrardan iddialı bir aday olmak isterse, merkez oylara talip olmak zorunda...

Akıncı'nın çoğuna sahip olduğu, Erhürman'ın almak için büyük şansı olduğu, Denktaş'ın da göz kırptığı, merkez oylara…

Fakat bu şekildeki, UBP ile HP kardeş gibi söylemler...

Özersay'ın bu düşüncesine yardımcı olmaz, daha da çok, zarar verir...

Unutulmamalıdır ki...

Hiç kimse gerçeği varken sahtesi ile uğraşmaz...

Halkın Partisi de, Özersay'da bunları görmeli ve hem partilerine hem de siyasi geleceklerinde izleyecekleri yolu doğru çizmelidirler...

Son zamanlarda gerek HP Genel Sekterinin, gerek İçişleri Bakanı Baybars'ın...

HP'yi tekrardan ön plana çıkarmak için, HP'nin var olan ve var olmak isteyen bir parti olduğunu gösterircesine yaptıkları söylemler ve icraatlar varken...

Halkın Partisini bu tür oyunlara gelmemesi gerek, gerekirse küçülerek, gerekirse siyasi bedel ödeyerek, özüne dönmesi ve bu halka tekrardan ümit vermesi gerek...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları