Taçoy ve Aşıkoğlu'nun gailesi güzel

İyi ki de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı var...

Eğitim Bakanlığı'nın, Turizm Bakanlığı'nın, Tarım Bakanlığı'nın yapması gereken bir çalıştayı, tek başlarına yapıyorlar...

Burada Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Hasan Taçoy'u tebrik etmem gerek...

Fakat daha da önemlisi, bu toplantıları çok iyi bir şekilde organize eden, bütün paydaşlar ile tek tek ilgilenen ve üstlendiği görevi çok iyi bir şekilde yerine getiren Sayın Müsteşar Sahap Aşıkoğlu'nu, müsteşar yaptığı için tebrik etmek gerek sayın bakanı...

Bakanlar siyasi kişiliktirler, seçilirler ve kabine içine girebilirlerse bakan olurlar...

Fakat bakanların daha sonra atayacağı bürokratlar, o bakanların ne kadar başarılı veya ne kadar da başarısız olacağının bir göstergesidir...

Eğer akıllı, terübeli, ülkeyi ve insanı iyi tanıyan bir bakansanız, Aşıkoğlu gibi müsteşarlar atar, ve rahat edersiniz...

Bundan dolayı Sayın Bakanı birkez daha kutlarım...

Konumuza dönecek olursak...

10 Ekim'de başlayan ve 18 kasım'da bitecek olan istişare toplantılarında, ülkenin gelişmesine, büyümesine ve en önemlisi de ekonomik olarak güçlenmesine dönük konular ele alınıyor...

Özel Sektörün Gelişimi, Enerji, Turizm Odaklı Yerel Kalkınma, Tarım, Yüksek Öğrenim ve Kamu Yönetimi...

Konulara da baktığınızda, ülkeyi ekonomik olarak kurtarabilecek, kendi ayakları üzerinde durmamızı sağlayacak konular...

Şahap Bey de, Turizmin konuşulduğu çalıştayın kapanış konuşmasında...

"Artık dönüm noktasındayız" dedi...

Türkiye'den para bekleyerek veya Rum'un gönlünün olmasını bekleyerek bu işin gitmediğini artık görüyoruz...

"Kendi ekonomimizi yaşatacak, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak zorundayız" dedi...

Evet, ne de güzel söyledi Sayın Müsteşar...

Artık bunları düşünerek 2035 yılına yönelik planlamalar ve yol haritaları yapma zamanı gelmiştir...

Bir anlaşma mutlaka kovalanacaktır...

Desteklenecektir...

Fakat bu anlaşma tek taraflı olamayacağından dolayı ve olana kadar da, bekleme lüksümüz olmadığından dolayı, önümüze bakma zamanı gelmiştir...

Diğer taraftan da, Türkiye'den sürekli para beklemek, herşeyimizi bu gelecek olan paraya göre düşünme zamanı da artık bitmelidir...

Hem bir devlet olmanın gereğidir bu, hem de Türkiye'nin de içinde bulunduğu ekonomik sorunlardan dolayı, onların yakasından düşmek ve biraz da olsa onları rahatlatmak için gereklidir bu adım...

Artık hem kurumlarımızı 2035'e doğru hazırlama zamanıdır...

Hem de, kurumlarda hizmet verecek kişileri, bürokratları, yetiştirme zamanıdır...

İşi bilen kişileri, doğru yerlere getirme zamanıdır...

Dirayetli, siyasi risk alabilecek...

Ülke için doğru hamleleri atabilecek bakanları seçme...

Ve daha sonra da, bu bakanların doğru bürokratları atamasını denetleme zamanıdır...

Sayın Taçoy ve Sayın Baybars...

Şu andaki kabinede, siyasi risk alma ve doğru bürokratlar atama konusunda, en başarılı olanlardır kanımca...

Cuma günü yazacağım köşe yazısında, 25 Ekim'de katıldığım, Turizm Çalıştayı ile ilgili düşüncelerimi yazacağım...

Çok ilginç, ilginç olduğu kadar da doğru tesbitler ortaya çıktı...

Artık yavaş yavaş Kıbrıs Türk halkı kendine mi geliy0r ne?