Turizm koleji

Yayın Tarihi: 22/11/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

1990’lı yıllarda İşletme Fakültesi modası vardı…

Ben de o dönemlerde liseden mezun olmuştum…

Çoğu arkadaşım İşletme ve İşletme Fakültesine bağlı ve alakalı bölümlere girmişti…

Bir modaydı bu…

İşletme okumak bir ayrıcalık gibi görünüyordu…

Türkiye’de veya Avrupa’da kalıp, hayatlarını büyük şirketlerde, otellerde, finans kuruluşlarında sürdüren İşletme Fakültesi mezunuarkadaşlarımolsa da, maalesef Kıbrıs’a dönüp, iş bulamayarak, bambaşka işler yapan çok daha fazla sayıda arkadaşlarım olmuştu…

Bir kısmı da, torpil ve amcaları sayesinde devlete kapağı atmışlardır…

Yani, İşletme okuma sevdası, 1990’lı yıllarda, meslek sahibi olamayan, fakat işletmeci etiketi olan birçok üniversiteli işsiz doğurmuştur…

Fakat algı ve çekim alanı çok güçlüydü…

İşletme okumak ve bu bölümden mezun olmaalgısı çok güçlüydü…

Bir ayrıcalık gibi gözüküyordu, ta ki biraz da boş olduğu, bir meslek sahibi olmaya yetmediği ortaya çıkana kadar…

Geçenlerde KITOB tarafından Turizm sektörüne yönelik olarak “Hizmet İçi Eğitim Seminerleri” başlatılıyor olduğunu okudum…

Daha sonra da Turizm Koleji açılması planlanıyormuş…

Umutlanmadım dersem yalan olur…

Turizm ile ilgili insanların harekete geçiyor olma ihtimali, bu sektörün gerçek değerini bilen insanlar olması, bu ülkenin ekonomik özgürlüğüne ulaşması için, turizmin tek çare olduğuna inan insanlar olması beni mutlu etti…

Turizm Bakanı’nın, hükümetin, Başbakan’ın, herkesin lokomotif sektör dediği, fakat sadece konuşup, hiçbir icraat yapmadığı bu dönemde…

Sektörden insanların ellerini taşın altına koyması beni umutlandırdı…

İşin özüne de bakarsak…

Meslek içi eğitim, daha çok, hali hazırda sektörde çalışan personelin, daha kalifiye olması, daha bilgili olması, gelişen ve yenilenen sektör ile alakalı, daha çok bilgi sahibi olması için verilecek dersler, seminerler içeren bir çalışma olacaktır…

Kesinlikle bunu da küçümsemiyorum…

Eğer daha kaliteli, daha çok para harcayan turist istiyorsak…

Turizm sektöründe çalışan personellerimizi de daha iyi eğitmeliyiz…

Artık mutlu müşteri, mutlu ve kalifiye personelden geçer…

Parayı bırakacak olan da, yeni ve tekrar turist gelmesini de, mutlu turist sağlayacaktır…

Bunu da ancak, kalifiye personel bilir ve anlar…

Bundan dolayı hizmet içi eğitim önemli, fakat bu eğitimden genelde, hali hazırdaki personel yararlanacağından ve şu anda da, bu sektörde çalışan personelin çok büyük bir kısmı da Türkiye ve 3. Ülkelerden olduğundan, toplum ile turizm yine de çok bir birliktelik yaşamayacak…

Yine de tekrarlıyorum, çok önemli bir gelişme…

Fakat esas önemli konu Turizm Kolejinin açılmasının düşünülmesidir…

Bu hamle, bu plan eğer gerçekleşirse, bu ülkede bazı şeyler değişebilir…

Hele bir de, zamanındaki 1990’lardaki İşletme Fakültesi algısı…

Turizm Kolejinedönüştürülebilir…

Turizm Kolejine gitmek, bir ayrıcalık, bir çekim merkezi haline dönüşürse…

İşte o zaman, yıllardır söylediğim Turizm ile toplum bütünleşmesi oluşabilir…

Bu kolejde okuyacak, daha sonra Turizm sektöründe çalışacak Kıbrıslı Türk gençler…

Ülkede gerçek turizmi yaşayacaklar, aileleri, turizmi, çocukları sayesinde öğrenecekler…

Bu çocuklar bu gençler, turizm sektöründen para kazanacak…

Paralarımız yurt dışına çıkmayacak…

Ve toplumu arkasına alan bu hareket, bu kolej, ülke ekonomisine ve ülke insanına çağ atlatacak…

Bu harekete, bu koleje, herkes, hepimiz destek olmalıyız…

İlk önce, KITOB Başkanı Çağıner’i ve daha sonra da, Kredo Akademi Direktörü Erk’i tebrik etmek istiyorum…

Umarım, Turizm Kolejini ve kolejlerini bu ülkeye kazandırabilirler…

Umarım bir gün, turizmi,  gerçek turizmciler yönetir…

İşten anlamayan siyasiler değil…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları