YDP’nin, HP’yi, hükümetten göndermek istemesinin sebebi

Son günlerde kulislerde, özellikle de YDP’nin kulislerinde, hükümetin bozulacağı ile ilgili söylemler çoğalmaya başladı…

YDP ağırlıklı bir dedikodu olsa da…

UBP’nin de, Halkın Partisine, uzaktan uzağa, aba altından sopa göstermesi şeklindeki bazı açıklamalarını da, göz ardı etmemek gerek…

Zamanında UBP Genel Sekreteri, UBP ile HP kardeş partilerdir dese de, iki parti arasında hem idari hem de siyasi açıdan büyük farklılıklar vardır…

Farklılıkar, sorunlar mutlaka vardır ve olacaktır da...

Fakat bu demek değildir ki, şu anda koalisyon bitiyor ve hükümet dağılıyor…

Stratejik olarak, hem UBP’nin, hem de HP’nin, bu hükümeti bozmaları mantıklı olmaz…

Fakat YDP boş durmuyor, yükseltmeye çalışıyor bu hükümet bozuluyor algısını, bilerek ve isteyerek…

Bu hükümet bozuluyor algısının altını doldurmak için de, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Akıncı’yı ancak UBP-YDP-DP hükümeti durudur söylemini yayıyor…

Hükümete gelmek istemelerinin en önemli sebebi de, hükümete gelmekten çok, HP’yi hükümetten uzaklaştırmak istemeleridir…

Hem İçİşleri Bakanı Baybars’ın İkamet ve Vizeler Tüzüğü ile yaptığı değişiklikten olan rahatsızlıkları, hem Yeni Vatandaşlık Yasasının ayak sesleri, YDP’nin bir şekilde, HP’yi hükümetten uzaklaştırmak istemesine yol açıyor…

Bir diğer sebebi de YDP’nin, UBP’den sonra, Türkiye Kökenli vatandaşlarımıza en çok hitap eden partinin HP olması ve hükümette bir HP’nin, YDP için ve bu oylar için büyük bir tehlike haline gelmesidir…

Esasında UBP açısından da durum bu konuyla paralellik göstermektedir…

Nasıl YDP, HP’nin hükümette olmasından İçişleri gibi bir bakanlığı elinde tutmasından rahatsızsa, UBP’de, HP ile hükümeti bozup, İçişleri veya İçişleri olmasa da YDP’yi hükümete alıp, onun güçlenmesine izin vermeyeceğini de düşünüyorum…

Toplum için de, UBP-YDP-DP gibi bir koalisyonun, olumlu olmayacağı yanında, toplum tarafından da böyle bir koalisyonun destek görmeyeceğini düşünüyorum…

UBP’nin de bu gerçeklerin farkında olduğundan eminim…

Ne kadar hataları, tecrübesizlikleri olsa da, Halkın Partisini, şu andaki koalisyonda çok önemli, dengeleyici ve denetleyici bir rol üstelendiğini düşünüyorum…

Yani YDP’nin bu yaptığı algı yönetiminin tutacağını zannetmiyorum…

Halkın Partisinin siyasi hayatının başlama süreci, öncesi ve seçimlerdeki duruşu ve yaptıklarını çok eleştirdiğim yazılarım olmuştur…

Tecrübesizlikle söylenmiş sözler, siyasi hırslar, özünden uzaklaşması şeklinde bu eleştirileri çoğaltabiliriz…

Fakat gerçekçi olmak gerekirse, Kıbrıs Türk siyasetine bir değişimin, bir yeniliğin gelmesinde büyük rol oynamıştır Halkın Partisi…

CTP’nin Tufan hocaya, daha çok sarılmasında, sahiplenmesinde, UBP içerisinde ortaya çıkan gençleşme hareketlerinde, TDP içerisinde, Harmancı’nın öneminin daha iyi anlaşılmasının sebeplerinin içinde, tamamen olmasa da, Halkın Partisinin siyasete getirdiği dinamizm ve yenilik vardır…

Önümüzdeki 3-4 ay, büyük siyasi algı yönetimlerine…

Stratejik oyunlara…

Ve en önemlisi de, Cumhurbaşkanlığı adaylarının yapacağı hamlelere sahne olacaktır…

Topluma, siyasetini, samimi bir şekilde anlatan…

Gerektiği yerde öz eleştiri yapıp, gerçekler ile yüzleşmeyi başarabilen, eğrisiyle doğrusuyla her şeyi halkı ile paylaşan siyasi partiler ve siyasiler, bir adım öne çıkacaktır…

Algı yönetimleri ile siyasi oyunlara girenler ise hayal kırıklıkları ile kalacaktırlar…