Seçimin kaderi ve Özersay’ın Londra ziyareti

Yayın Tarihi: 28/01/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Cumhurbaşkanlığı yarışı yavaş yavaş ısınmaya başladı…

Şimdilik resmi 4 adayımız var…

Bir aday garanti, iki aday da beklemede…

Havayı kokluyorlar…

Garanti olan Akıncı…

Sibel Siber ile Serdar Denktaş da, duruma ve konjonktüre göre hareket edeceklerdir…

Ersin Tatar’ın adaylığı birçok taşın yerinden oynamasına sebep oldu aslında…

Her şey, tüm planlar, Ersin Beyin aday olmayacağı ve onun yerine UBP’den başka birinin aday olacağı üzerine planlanmıştı…

Böyle bir durumda, Serdar Beyin de, Sibel Hanımın da, adaylığı bence kesindi, fakat Ersin Bey tüm taşların yerinden oynamasına sebep oldu…

Sadece Siber ile Denktaş’ı değil, Özersay’ın durumunu da direk olarak etkiledi, hatta Erhürman’ın oyunun içine daha da çok dahil olmasını sağladı…

Aslına bakarsanız, Tatar'ın bu hamlesinin arkasında olan kişi ile Özersay’ın, UBP tarafından daha da çok istenmeyen adam olmasına sebep olan kişi, ayni kişidir...

Her iki tarafta da, yani hem Özersay tarafında, hem de Tatar tarafında, kendilerine, bu iki siyasiyi yönlendirme ve idare etme görevi üstelenmiş “akil” İKİ adam vardır…

Farkında olarak veya farkına varmadan, bu iki siyasiye büyük kötülük yapmışlardır…

Cumhurbaşkanlığı seçiminin de bana göre kaderi ile oynamışlardır…

Kendi düşüncelerinin en doğru olduğuna inanan bu “akil” kişiler yüzünden, UBP ve Tatar’ın,  HP ve Özersay ile arası açılmıştır diye düşünüyorum...

Kendilerini düşünüp, kendi gelecekleri ve “egoları” yüzünden, hatta kişisel hırsları yüzünden, birbirlerine saygı ve sevgi duyan iki siyasi olan Özersay ile Tatar’ın aralarının açılmasına bile sebep olmuşlardır…

Esasında, HP adına, bu durum iyi bile olmuştur diyebilirim…

HP’nin, UBP’ye benzememesine, UBP'leşmemesine yardımcı olmuştur bu gerilim…

HP’nin özüne dönmesine, yola ilk çıktığı zamanki sözlerini tekrardan zikretmesine sebep olmuştur…

Hem Baybars’ın sağlam ve dik duruşu, hem de Özersay’ın sağ cenaha sıkışmış siyasi duruşundan sıyrılması, HP’nin tekrardan merkez oylara, yani özüne dönme çabasına olanak sağlamıştır…

Bu gelişmeler HP açısından olumlu olsa da…

Özersay açısından sıkıntılar hâlâ daha devam etmektedir...

2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de anketler ile Özersay’ın aldığı oyun alakası yoktu…

Ancak son 1 hafta kala, sokak ve insanlar Özersay’ın alabileceğine, en azından çok iyi bir oy alabileceğine inanmaya başlamıştı…

Tüm anketler ve araştırmalar, Özersay’ı %5-%8 gibi oylarda gösteriyordu…

Fakat o zaman ki Özersay algısı ile şimdiki Özersay algısı arasında çok büyük farklar var…

Özersay’ın tekrardan bu algıyı pozitife çevirmesi ve 2015’deki ivmeyi yakalaması çok kolay değil…

İmkânsız da değil tabii ki...

İşte tam da bu süreçte, Londra ziyareti ortaya çıktı...

Tam da Özersay'ın ihtiyacı olan bir zamanda...

Bir kıvılcım, bir sıçrama, bir mucize veya Özersay’ın sürekli söylediği ezber bozan bir fikir çıkabilir mi bu ziyaretten?

Bunu hep beraber bekleyip göreceğiz…

Ama ben bu Londra ziyaretinden, Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini ve alacağı oyu direk olarak etkileyecek bir kıvılcım çıkacağını veya çıkarılacağını düşünüyorum…

Hatta ileri de gidip…

Bu ziyaretin ve sonuçlarının,2020 seçimlerine katılmayı düşünen veya katılan adayların geleceklerini de etkileyeceğini bile düşünüyorum…

Boşlukta dolaşan, geçen seçimlerde Özersay'ın çoğunu aldığı merkez oyların nereye gideceğini bile etkileyebilecek gelişmelere gebe Londra ziyareti...

Heyecan git gide yükseliyor...

Çok bilinmeyenli denklem ise karmaşıklığını daha da büyüterek devam ettiriyor...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları