Hükümetin protokol ile sınavı

Dünkü yazımda, hükümetimizin, ekonomik konularda sınıfta kaldığından bahsetmiştim...

Eleştirdiğim gibi, takdir etmesini de bilirim...

Yeter ki hükümet...

TC ile imzalanan protokol gereği gelecek olan parayı doğru, adil, şeffaf ve katma değer sağlayacak şekilde kullandırabilsin…

Dün, tam da yazım internete düştüğü saatlerde…

TC ile KKTC’nin bir mali protokol imzalayacağı haberi geldi…

Yaklaşık 2 Milyar 300 Milyonluk bir desteğin, KKTC’ne aktarılacağına dair bir protokol imzalandı ilerleyen saatlerde…

Zamanlama olarak…

Miktar olarak…

Çok iyi zamanda geldi bu protokol…

Daha erken imzalansaydı, altı delik kovaya su doldurmaya benzeyebilir…

Daha geç olsaydı da, çoğu işletme hali hazırda batmış durumda olabilirdi…

Velhasıl kelam…

Hükümet beni pozitif yönde yanılttı…

Fakat esas film şimdi başlıyor…

Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkına olan desteği de sınırsız olmayacaktır…

Türkiye’nin de başında hem ekonomik hem de bölgesel birçok sorunu var…

Sürekli bize para gönderme durumu olacağını düşünmüyorum…

Bundan dolayı da hükümet nokta atışı yapmalı…

Şimdi gelin elime geçtiği kadar bu protokolü yorumlayalım…

“Türkiye-KKTC Altyapı ve Reel Sektör İçin Mali İşbirliği Aracı” ARMA Modeli olarak açıklandı gelecek olan desteğin başlığı...

Altyapıdan, hastane yapımına, Turizmden, Tarımsal alana, Sanayi ve Küçük Esnafa kadar birçok kesime bu desteğin yayılacağından bahsedildi…

Seçilen konu başlıkları ve desteğin dağıtılacağı yerler açısından…

Ülkemizde ekonomik olarak büyük bir yıkıma sebep olan Corona Virüsünün etkilerini gidermek için, başarılı bir yol haritası olduğunu söylemek gerek…

Fakat bu desteği har vurup harman savurarak harcarsak…

Bu paranın geri dönüşünü…

Ülkeye yatırımları güçlendirecek, istihdamı destekleyecek şekilde kullanmazsak…

Bu desteğin katma değerini ülke içerisinde yeni yatırımlara destek verecek şekilde planlamazsak…

İşte o zaman hem Türkiye’ye…

Hem de kendi toplumumuza karşı büyük yanlış yapmış oluruz…

Bu parayı siyasi bir avantaj olarak kullanmamak gerek…

Bu parayı Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik siyasi bir hamle olarak da kullanmamak gerek…

Zaten toplum, bu paranın doğru, adil, şeffaf ve katma değer katacak şekilde kullanıldığı takdirde…

Bunun yansımasını kendi hayatlarında görecek…

Ve bu başarıyı sağlayan hükümete de gerekli desteği verecektir…

Bunun için eşe-dosta, partiliye, bayrak sağlayana para dağıtmak gerekmez…

Sadece toplumu düşünmek…

Ülkedeki gençlerin geleceğini düşünmek yeterli olacaktır…

Ülkede üretim yapan…

Yurt dışından para girişini sağlayan…

Ülkenin markalaşmasının önünü açan…

Sektörlere bu destek fazlasıyla yapılmalı…

Paramız ülke içinde kalmalı…

Ülkeye daha çok para yurt dışından gelmelidir…

Özel sektör cazibe alanı yapılmalı...

Kamunun işleyişi, özel sektörü desteklemek amaçlı düzenlenmelidir...

Turizm, İnşaat, Servis, Eğitim, para girişinin ve üretimi destekleyen en önemli sektörlerdir…

Bu Corona sürecinde de en büyük yarayı almışlardır…

Yazımın başında da dediğim gibi…

Doğru icraatları fazlasıyla takdir etmeye hazırım…

Yeter ki hükümet bu siyasi iradeyi göstersin…

Bu fırsatı ülke insanı için…

Doğru kullansın…

UBP-HP Hükümetinde...

HP'ye bu konuda çok iş düşüyor...

Denetleyici olarak, bu destegin, adil ve şeffaf kullanılmasında, ortağından, daha fazla güvenilir olduğunu düşünüyorum...

Hade inşallah…

Bu kez “Baba Devlet”…

Tüm kurumlarını, sektörlerini…

Kucaklasın…

Ve…

Ülkeye aidiyet duygusunu damarlarının her köşesinde hissettirsin…