Sınır kapıları açılsın mı? Açılmasın mı?

Yayın Tarihi: 07/06/20 10:00
okuma süresi: 7 dak.

Açılımlar peş peşe gelmeye devam ediyor…

Ülkedeki bütün işletmeler neredeyse açıldı…

Ülkede çok uzun süredir bir vaka görülmemesinden dolayı da…

Bu açılımlar…

Ekonomik çarkların tekrardan dönebilmesi için gerekliydi…

Yurt dışından para girişini sağlayan hiçbir sektör çalışmasa da…

Kendi içimizde, öyle ya da böyle, işletmeler ayakta kalmaya çalışıyor…

Sıra artık sınır kapılarının açılmasına da gelmek üzere…

Hem Güney komuşumuzla, hem de belirlenen ülkeler ile, deniz ve hava kapılarını, 1 Temmuz itibarı ile açıyoruz…

Dış İşleri Bakanı, Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın, özellikle üstüne basa basa söylediği, şartlar bu şekilde devam ederse, bu açılımlar gerçekleşecek…

Ve esas film, gerçek ile karşılaşma o zaman ortaya çıkacak…

Taraflar açısından açılımlara, özellikle de sınır kapılarının açılması olayına değinmek istiyorum…

Bir taraf var ki…

Bu pandemi günlerinde inanılmaz tatil yaptılar, keyif çattılar…

Ayın 30’unda, maaşlarda kesinti olsa da, zaten bu parayı da geri alacaklar, keyifleri yerinde olan bir kesimdi bu kesim…

Hatta para bile biriktirdiler…

Maliye, Sağlık ve birkaç bakanlıktaki az sayıda personel hariç, çoğu kamu personelinin keyfine diyecek yoktu…

Polis ve Belediye çalışanlarını da bu gruba koyamayız, onlar da bu dönemde canla başla çalışan bir gruptu…

Benim kimlerden bahsettiğimi, kendileri de, hepimiz de biliyoruz zaten…

Bu grup ve bununla birlikte, çok sağlam birikimi olan bir grup, sınır kapılarının açılmasına karşı çıkıyor...

Neden?

Çünkü sınır kapıları açılırsa, bu virüsün tekrardan hortlama ihtimali çok yüksek…

Bu bir gerçek…

Peki ne yapacağız?

Rum tarafında çalışan 1500 kişi ve bu kişilerin aileleri ne yapacak?

Turizm ve Seyahat Acenteleri ve buralarda çalışan kişiler ve işverenler ne yapacak?

Oteller? Bu ülkenin cari açığını kapamanın en büyük ayağını içeren Oteller, çalışanlar ve bu otellerin sahipleri ne yapacak?

Mütahitler, Restoran ve Cafe işletmeleri ne yapacak?

Açılım olsa da, ciroların yarısının altında olan işletmeler ne yapacak?

Hükümetin vatandaşının hepsini kucaklamak gibi bir derdi de yok…

Varsa yoksa kamu maaşları ödemesi…

Maliye Bakanı Sayın Amcaoğlu, kasada ne varsa bölüşeceğiz, ne toplarsak eşit olarak dağıtacağız demişti...

Özel sektör 1500 TL aldı, eşitlik bu mu?

Bu mu sizin bölüşme mantığınız?

İkinci 1500 de ödenmeyecek…

Ne de olsa özel sektör çalışanı insan değil…

Önemli olan kamu çalışanı…

Böyle de bir hükümet varken…

Nasıl olacak bu işler?

Empatiden yoksun…

Sadece kendi çıkarlarını…

Kendi işlerini…

Kendi sağlığını…

Kendi parasını…

Düşünen bir toplum…

Ve hükümet varken…

Nasıl gerçek bir devlet olacağız?

Sonra da kızarız KKTC’ye sövüp sayanlara…

Laf edenlere…

Her neyse devam edelim…

Diğer bir grupta…

Kapılar, her şey açılsın…

Uçaklar gitsin gelsin…

Her şey normale dönsün diye bekliyor…

Onlar açısından da…

Eğer bu iş böyle devam ederse batacaklar çünkü…

Sağlık komitesiymiş…

Ülkenin, 45 gün önce yapılmaya başlayacak olan pandemi hastanesinin yerinde yeller esmesinin de bir önemi yok…

Çünkü insanlar batıyor…

Bittiler…

Bundan daha kötüsü ne olacak diyorlar…

Sağlığın her şeyin başı olduğunu düşünemiyorlar…

Ama neden düşünemiyorlar biliyor musunuz sevgili bizi yönetenler?

Çok sayın ayın 30’unda maaşını kesin alacak olanlar?

Oradan buradan kira, anne, baba parası alanlar…

Çünkü belli bir kesim, çok büyük bir kesim...

Çalışamazsa...

Kendilerine para verecek bir devletleri…

Kendilerine sahip çıkacak…

Evlerine ekmek götürmesine yardım edecek bir hükümetleri yok...

Çocuklarına yemek, bez alacak parası yok belli bir kesimin…

Bu yüzden çalışmak zorundalar…

Yoksa banklar faizler ile bitirecek bu kesimi…

Mal sahipleri kira diye dayanacak boğazlarına…

Tefecilerdeki çeklerin ödemesi de geliyor 30 Haziran’dan sonra…

Yaaaa …

İşte böyle arkadaşlar…

Empati yapın…

Sadece kendinizi düşünmenin zamanı değil…

Ama maalesef bunu hükümetin, Devlet Babanın yapması gerekirdi…

Bunu kişilerin, kurumların insafına bırakmadan…

Yapması gerekiyordu…

Ama maalesef ellerine geçen…

Gerçek devlet olmanın, şansını kaybetti bu hükümet…

Üzücü...

Ama gerçek...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları