Bize de mi Adalet?

 

Geçen hafta Asım İdris Hoca ile buluştuk...

Ercan Hoşkara ve Ayşe Öztabay da vardı...

Memleketi kurtarmaya çalıştık…

Her neyse ilginç ve güzel bir sohbet oldu...

Fakat Asım hocanın anlattığı bir olay...

Ülkenin içinde bulunduğu durumu...

Net olarak özetliyordu...

Asım Hocanın, Eğitim Müsteşarı olduğu dönemde...

Bir partili gelmiş yanına ve çocuğunun işe alınması için ricada bulunmuş...

Normal esasında buraya kadar...

Eğer bir münhal varsa ve yeterli bilgi, tecrübe ve özelliklere sahipseniz...

Herkes her işe başvurabilir...

Hele de iktidarda sizin partiniz varsa...

Ve Liyakat dediğimiz yeterliliğe de sahipseniz...

Sorun yoktur zaten...

Bu oyunun kuralıdır...

Bunu hiçbir parti inkâr edemez...

Hiçbiri...

Keşke her şey Liyakat üzerinden olsa da, partililer işe alınsa...

Ama önce Liyakat...

Devam edelim...

Asım hoca dinlemiş partiliyi...

Ve demiş ki “ tamam yardımcı olmak isterim de, çocuğunuz yeterli ve gerekli özelliklere sahip değil”...

Kanunen de adil olarak da yapamayız bu işi...

"Alamayız yani çocuğunuzu işe" demiş...

"Nasıl yani?" demiş adam...

Örgüt başkanıydı galiba adam bu arada...

"Ben daha yukarı yerlerden söz aldım" demiş...

"Alacaklar kızımı işe" diye...

Asım hoca...

Tekrardan...

"Anladım da, olmaz demiş"...

"Adil de olmaz, yasal olarak da olmaz" demiş...

"Yeterli belgeleri de yok"

Örgüt başkanı sinirlenmiş...

"Ne demek olamaz?"

"Ne demek adil değil?"

"Bize de mi Adalet?" demiş

Nasıl ama lafcık?

Bize de mi Adalet?

İşte arkadaşlar...

Ülkenin özeti tam da bu...

Başka hiçbir şey söylemek gerekmez...

Değişim isteyip...

Değişim kendimize dokunduğunda...

Vazgeçen...

Değişimi ve adaleti istemeyen bir toplum olduk...

Adalet isteriz...

Ama adalet bize engel olursa...

Bize de mi adalet? deriz...

Bugün gazetelerde CTP yanlısı bazı yazarlarda...

Rum tarafı örnek gösterilerek, "bakın onlar da kapıları açtı"...

"Uçaklar iner kalkar"...

"Az sayıda vakalar da olur her gün"...

"Ama onlar bunları manşet yapmaz" diye yazılar ve haberler yayınladı...

Hükümet kapıları açtı diye eleştiriyordu CTP yetkilileri...

Şimdi ne oldu da Rum tarafı örnek gösterilerek, ülke ekonomisi için uçuşların ve kapıların açılması savunuluyor...

Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimi kapıda...

Ve CTP, Akıncı’ya vurmak için bu yolu buluyor...

Yani hükümeti eleştiren CTP...

Şimdi, Akıncı’ya vurmak için neredeyse hükümeti destekleyecek...

Düşmanımın düşmanı, benim dostumdur misali...

İşte bu bizim durumumuz arkadaşlar...

Toplumun en sade bireyinden...

En üste kadar...

Tüm toplum olarak politize olmuş...

Çıkarcı...

Sadece kendini düşünen...

Toplum çıkarı zırnık kadar kimsenin umurunda olmayan...

Samimiyet dersi verip...

Samimi olmayan Partilerden...

Siyasilerden oluşan...

Bir toplumuz...

Çünkü...

Bize de mi Adalet? diyebilecek kadar...

Benciliz...

Alın size teşhis...

Tedavi mi?

Vallahi bende tedavi yok...

Maalesef...

Dibin dibine vurmak gerekir...

Keşke Türkiye para vermeseydi de...

Vursaydık dibe...

Belki o zaman...

 

 

 

Bu arada...

Asım Hocamdan izin almıştım bu konu hakkında yazı yazacağım diye...

Bunu da belirtmek istedim...