Turizmi kaybettik, eğitimi olsun kurtaralım

Dün Dr. Erden Aşardağ’ın bir yazısı dolaştı sosyal medyada...

Birçok kişi de paylaştı bu paylaşımı...

Ben de Aşardağ’ın bahsettiği konu üzerinden, bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum sizlerle...

Kapıların, bazı istisnalar hariç, kapanması savunuluyor bu yazıda...

Bununla birlikte de...

Çok sayıda test yapılmasından...

Sağlık altyapımızı güçlendirmekten...

Pandemi hastanesi inşaatının başlatılmasından...

Bağışıklık sistemimizin ne durumda olduğunu anlamak için araştırmalar yapılmasından bahsediliyor...

2-3 haftalık bir süre için, böyle bir hamlenin gerekliliği anlatılıyor bu yazıda...

Açıkcası, böyle bir hareketin, fayda-zarar analizinin yapılması gerektiğini düşünüyorum ben de...

Gelin, biz; böyle bir kısıtlama yapılırsa neler olur?

Faydası ne?

Zararı ne olur?

Bir düşünelim...

İlk önce şeytanın avukatlığını yapıp, olmusuz yönlerine bakalım...

Zaten can çekişen turizm sektörü, tamamen biter...

Bu sektörde çalışan binlerce kişi işsiz kalır...

Belki de bir daha geri dönmemek üzere, ülkelerine dönerler...

Ya da Mart 2021’e kadar, çok daha düşük maaş ile...

İşverenleri tarafından desteklenmeyi beklerler...

Tartışmasız en büyük darbeyi alan turizm sektörü, 1 Temmuz’dan itibaren ne kadar yaralarını sarabildi ki?

Hem algı yönünden birçok saldırıya uğradı...

“Kumarcılar ülkeye vaka getirdi” diye...

Hem de; değil kâr, sabit maliyetlerini karşılayacak müşteriye ulaştıklarını bile düşünmüyorum çoğu büyük otelin...

Birkaç özel “kumar” müşterisinin bıraktığı para dışında...

Çoğu otel, bu dönemi de zarar ederek geçirmiştir...

Hal böyleyken...

Bu sene Sağlık-Güvenlik-Turizm gerçekliliği ortada dururken...

Turizmin bu sezon olmayacağı ortadadır...

Zaten Ağustos sonu gibi sezon da biter...

Okullar açılmaya başlar...

Bundan dolayı devletin bu otellere...

Bu otellerde çalışan personele yönelik büyük destekleri olması...

Ve bu destek ile de, uçuşların durması doğru olabilir...

Bu işin zararının büyük olacağından...

Bu zararın çok büyük kısmını da, Turizm sektörü ve onun paydaşlarının çekeceğini kabul etmemiz gerek...

Zaten uçuşların açık olduğu zaman içerisinde de, durum ortada...

Şimdi gelin bir de faydasına bakalım, uçuşların durması ve belli şartlarda izin verilmesi olayına...

2-3 haftalık bir kapanma...

Çok sayıda gelişigüzel test ile...

Ülkedeki gerçek vaka sayısına...

Semptomatik ve asemptomatik vakaların büyük kısmına ulaşabiliriz...

Sağlık sistemimiz biraz olsun nefes alır...

Çünkü yurt dışından hergün yeni vaka gelemeyecek.

Bu şartlar altında Sağlık altyapımızı biraz olsun toparlarız...

Peki kapanmanın ekonomik faydalarını nasıl göreceğiz?

2-3 haftalık kapanmanın başlanacağının ilan edilmesi ile...

Üniversiteler, yurt dışından gelecek...

Kayıt yapan öğrenciler ile iletişime geçecek...

Normal eğitimin başlama tarihi belirlenecek...

Gelecek olan, kayıt yaptıran öğrenciler...

Gelecekleri ülkeden, PCR testi ile gelecek...

Bizim ülkemizde de PCR testi yapılacak...

Ve PCR testi çıkana kadar, belki de Sağlık Kurulunun tavsiyesi ile...

Devletin, üniversitelerin, otellerin...

Hepsinin biraz elini taşın altına koyaması ile...

Bu çocuklar karantina otellerinde ve yurtlarında kalacaklar...

Eğitim sezonu bitene kadar, ülkelerine, çok acil bir durum yoksa, dönemeyeceklerini bilecekler...

Karantina sonrası da eğitimlerine devam edecekler...

Belki de 10 bin- 20 bin öğrenci gelecek...

Hem karantina otelleri para kazanacak...

Hem esnaf para kazanacak...

Hem piyasa canlanacak...

Hem de üniversiteler nefes alacak...

Yani, hem kendi içimize kapanmış olacağız...

Normal turist gibi, tatilini 1 hafta karantinada geçirmesi sorun olmayacak kişiler gelecek..

Hem de...

Oteller...

Esnaf...

Üniversiteler...

Devlet...

Para kazanacak...

Bence bu olay bir düşünülsün...

Yoksa bu sene üniversiteler de eğitim yapmaz...

Ve uzaktan eğitim ile bu işi götüreceğiz derlerse...

Ki şu anda planlanan bu...

Ekim-Kasım aylarında hem sağlığı, hem de ekonomiyi, düşünmek bile istemiyorum...

Sayın Sağlık Bakanı Ali Pilli...

Sayın Turizm Bakanı Kutlu Evren...

Sayın Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu...

En önemlisi Sayın Başbakan Ersin Tatar...

Bunu bir düşünün...