Turizm için önümüzdeki 3-4 ay çok önemli

Yayın Tarihi: 25/11/20 09:00
okuma süresi: 6 dak.

Ülkemizin iki tane çok önemli, yurt dışından para girişi sağlayan sektörü var...

Biri turizm, diğeri de inşaat sektörü...

Turizm, kendi içinde birçok dala ayrılır...

Bizim en çok kullandığımız Kitle Turizmi'dir...

Eğitim sektörünü de, turizmin bir parçası olarak düşünürsek, yanlış yapmış olmayız...

Eğitim turizmi adı altında, ülkemize gelen öğrenciler, öğretim görevlileri ve daha birçok akademik görevli...

Ülkemize yüklü miktarda döviz girişi sağlar...

Cari açığımızın kapanmasında da büyük rol oynar bu harcamalar...

Pandemiden en çok etkilenen, turizm ve eğitim turizmi için, önümüzdeki 3-4 ay hayati önem taşımaktadır.. 

Geçen hafta Turizm Bakanı Sayın Kutlu Evren ile bir kahve içme fırsatı buldum...

O da 2021 yılının zor geçeceğinden bahsetti...

Hükümet kurulamamasından, Bakanlar Kurlunun toplanamamasına kadar, birçok konudan konuşma fırsatımız oldu...

Normal şartlar altında, şimdiye kadar, tüm acenteler, tur operatörleri, oteller, 2021 yılı planlamasını yapmış olurlardı...

Uçak rezervasyonları dâhil, charter uçuşlar, hepsinin organizasyonu yapılmış olurdu...

Maalesef 2021 yılı için, Covid-19 aşısı ile ilgili olumlu sonuçlar gelse de, normal şartlardaki organizasyonların yapılması çok mümkün gözükmüyor...

Sayın Evren de, bu belirsizliğin yanında, ülkedeki hükümet sorunun da, planlama konusunda kendilerini çok zor durumda bıraktığından yakındı...

Ben her zaman, gerçekçi ve sürdürülebilir çözümler taraftarıyım...

Adım adım...

Önümüzü göre göre, adımlar atılmasından yanayım...

Önümüzdeki 3-4 ay çok zor geçecek...

Özellikle de esnaf ve turizm sektörü için...

Turizmci'den başlamak gerekirse...

Bu sektöre verilen personel katkısının devam etmesi elzemdir...

Personel odaklı olan bu sektörün ayakta kalması, kalifiye personelini olsun elinde tutabilmesi için, yapılacağı duyurulan, tam zamanında yapılmadığını duyduğum desteğin, en azından 2021 Mart ayına kadar devam etmesi gerekmektedir...

Daha sonra, Sosyal Sigorta yatırımlarına yapılan desteğin de, yine hem turizm sektörü hem de özel sektör çalışanları için devam etmesi de çok önemlidir...

Sosyal devlet denen büyük yapının görevi, gemiyi yüzdürmektir, eğer gemi yüzemezse ve batar...

O zaman devlet de ayakta kalamaz...

Devletin insana, özel sektöre yatırım yapması, onları yaşatması gerek ki, her şey yoluna girdiğinde, vergi toplayabilecek bir sektörü kalsın...

Kısa vadede, yukarıda saydığım destekler, biraz da olsa Turizm sektörünü hayatta tutacaktır...

Daha sonra da uzun vadeli, çok düşük faizli kredi de, özel sektörün ve turizmcinin, tekrardan işlerine bağlanmasını sağlayacaktır...

Düşük faizi özellikle belirtmek isterim çünkü bu en önemli kısmıdır konunun...

Bu yapılabilirse ve aradaki devletin üstleneceği faiz farkı, 1 sene sonra, Pandemiden sonra, tahsil edilmeye başlanırsa, o zaman bazı şeyler yoluna girer...

Bu tahsil işi de yine faiz ile olmayacak, işletmelerin KDV’lerini belli süreliğine 1-2 puan yükseltmesi ile olacaktır...

Yani işletmeler kazandıkça, kazandıkları oranda geri ödemeye başlayacaktır...

İkinci çok önemli konu da Eğitim Turizmi'dir...

Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Turizm bakanlığı, ortaklaşa olarak, derhal Üniversite öğrencilerinin Şubat ayından itibaren ülkeye gelmesini sağlamalıdırlar...

Üniversiteler ile istişare halinde, bu organizasyon derhal yapılmalıdır...

Şimdi başlarsak, ancak şubat ayında tüm öğrenciler karantinadan sonra piyasada olur...

Ayrıca öğrenci aileri için yapılabilecek özel turlar ile de, otellere veya emlak sektörüne ek gelir kaynağı sağlanabilir...

Saglıklı, güvenli bir ülkede ev kiralayarak veya otelde konaklayarak, çocuklarının yanında olmak isteyen çok sayıda aile olacaktır...

Bu da esnafı da, turizmciyi de, ekonomiyi de, herkesi de, rahatlatır...

Sadece biraz sakin olup düşünüp...

Sürdürülebilir ve gerçekçi planlar yapmamız gerek...

Bu zamanda çok uzun vadeli planlar maalesef yapamıyoruz...

Bir bedel ödenecekse, bunun fazlasını devlet üstlenmeli...

Üstlenmeli ki, her şey düzeldiğinde ekonominin çarkları tekrar dönebilsin...

Unutmamak gerek...

Özel sektör, turizm sektörü, eğitim sektörü, inşaat sektörü olmazsa...

KKTC'de bir ekonomiden veya ekonomik bağımsızlıktan söz edemeyiz...

Bağımlı olmak istemiyorsak, bağımsız olmanın koşullarını "Biz" yaratmalıyız...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Serdar Emekli25/11/20 21:32
Saygıdeğer arkadaşım, Çok güzel bir yazı olmuş. Ancak içeriğinde majör bir durum var ki, oda seninle ilgili değil !! Vergi gelirleri giderlerinin ancak % 30 unu karşılayan yani nerede ise hiç vergi geliri veya tahsilatı olmayan, % 70 i dışa bağımlı bir ekonomisi olan KKTC den bahsediyor isek, yukarıdaki taleplerinizi nasıl karşılayacaklar ? Bu arada, 13 üncü maaşları ödeyebilmek için açtığı tahvil ihalesi aracılığı ile yüksek faizle borç bulmaya çalışan aynı KKTC den bahsediyoruz değil mi ? Hani her nakite sıkıştığında TC ile yaptığı çeşitli yapılandırma anlaşmaları ile yapmayı taahhüt ettiği ama, farklı farklı sebepler ile uymadığı anlaşmalar olduğu gibi, her fırsatta maaşını almasını sağlayan TC nin aleyhinde açıklamalar yapan, her fırsatta ruma şikayet eden aynı siyasiler mi acaba diye kim düşünecek ? Siyasiler tarafından öteleye öteleye yıllardır görmezden gelinen ve halının altına süpürülerek kapatılan her şey artık duvara çarptı.... Takke düştü kel göründü.. Saygılarımla

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları