Bilim mi? Karantinasız giriş mi?

Yayın Tarihi: 18/12/20 09:00
okuma süresi: 6 dak.

Epidemiyoloji ve ekonomi...

Önce epidemiyolojinin ne olduğunu bir anlayalım...

Muhtemelen çoğumuz da bilmiyoruzdur...

Ben de okuyarak öğrenmeye çalıştım...

Epidemiyoloji, hem klinik, hem de toplum bilimlerinde sağlık olaylarının ya da sağlığı ilgilendiren olayların dağılımının, nedenlerinin, çözüm ve önleme yollarının araştırılmasında kullanılan yöntemlerinin, temel kurallarının öğreten bir bilim dalıdır...

Kısaca...

Sağlık Araştırmaları Yöntem Bilimidir...

Biraz daha açacak ve bugünlerde yaşadığımız Pandemi ile örneklendirmek gerekirse, şu sonuca varabiliriz...

Epidemiyoloji bilimi...

Şu anda KKTC’de 13 Mart’ta vakalar görülmeye başladığından itibaren...

Görülen vakaların, yaş, cinsiyet, ırk, geldiği ülke...

Covit-19’a vakalarının daha önceki hastalık geçmişleri...

Vakaların nereden bulaştığı...

Vakaların kaynağı...

Ve daha birçok bilgiyi, araştırıp, inceleyip, toplumu aydınlatmak için kullanılır...

Dün, bazı haber sitelerinde, Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin açıkladığı söylenen, bilgiler yer aldı

Sağlık Bakanlığı resmi sayfasında bu bilgileri bulamadım...

Bu bilgiler doğru kabul ederek yorumlamak...

Ekonomik aktivitelere, yol gösterecek veriler olarak kullanmak istiyorum...

Epidemiyoloji, Sağlık Araştırmaları bilimi demiştik...

Bu araştırmalar sonucunda...

Ülkeler izleyecekleri yolu seçerler...

Bu araştırmadan çıkan sonuçlar, bundan dolayı çok önemlidir...

KKTC Sağlık Bakanlığı da, resmi sayfasından bu verileri açıklamak...

Doğru, gerçek ve şeffaf bilgi vermek zorundadır...

Eğer bilgiler yanlış kullanılır...

Daha doğrusu yanlış yorumlanırsa...

Ülkemiz için büyük sorunlara yol açabilir...

Ekonomiyi sıkıntıya sokmuşken...

Sağlığımızı da kaybedebiliriz...

Şimdi elimizde olan rakamlara göre...

En fazla vakanın, Lefkoşa’da olduğu söylenmektedir...

Lefkoşa’yı, Girne, Güzelyurt, İskele, Mağusa ve Lefke, en az da Karpaz izlemektedir...

87 vakanın da yurtdışı olduğu belirtilmekte...

Önemli bir veri de, ülkedeki yerel vakaların kaynağı...

Buna göre Türkiye Kaynaklı 56 vaka, Güney Kaynaklı 30 vaka, Kaynağı belli olmayan 194 vaka ve de Sağlık Çalışanı 8 vaka...

Bizim için en önemli olay, ülkede bulunan yerel vakalardır...

Eğer karantina ile ülkeye biri gelirse ve karantinada pozitif vakaya dönerse, bu ülke için çok büyük bir sorun teşkil etmez...

Çünkü gelen kişi karantinadadır ve birine bulaştırma şansı çok düşüktür...

Yani kısacası, yerel vakaların artmasındaki en büyük sebep, 3 günlük karantinasız gelişler...

Daha sonra da Güney kaynaklı vakalardır...

Güney kaynaklı vakalar, bir şekilde çözüldü...

Gidiş gelişlerindeki temas konusuna çözüm bulundu...

Fakat bu da gösteriyor ki...

Eğer karantinasız gelişlere tekrardan izin verilirse...

Sonuç, çok öngörülemeyen bir durum içerebilir...

Hele de yılbaşı dolayısıyla, Türkiye’de sokağa çıkma yasağı varken, bize birçok kişi gelmek isteyecektir...

Bu da olayi daha da içinden çıkılmaz bir hale getirebilir...

İşte Epidemiyoloji bundan dolayı çok önemlidir...

Bu araştırmanın değeri çok kıymetlidir...

Şimdi bu konuyu ekonomiye bağlamak gerek...

Ekonomide “opportunity cost” "fırsat maliyeti" diye bir teori vardır...

Bunu Pandemi’ye uygularsak...

Eğer biz, ekonomi zarar görmesin ve oteller biraz da olsun rahat etsin diye, 3 günlük gelişlerde karantina istemezsek...

Neyi kaybederiz veya kazanırız?

Diğer taraftan da...

Eğer biz, aşı tam olarak tüm topluma dağıtılmadan, karantinasız girişlere izin vermezsek...

Neyi kaybederiz veya kazanırız?

Bu sorulardan hangisi daha fazla değerli, topluma faydası varsa, birini seçeceğiz ve bunun doğrultusunda da diğerinden fedakârlık edeceğiz, demektir...

İşte "fırsat maliyeti" budur...

KKTC’de bizi yönetenler de, bizler de, toplum da, buna karar vermeli...

Eğer veriler doğruysa...

Ülkeye yerel vakaların artmasındaki, en fazla etkili olan yer, Türkiye kaynaklıysa...

Bizler de buna göre hareket etmeliyiz...

Ve seçim yapmalıyız...

Ya, 3 günlük karantinasız gelişlere devam eder ve de yerel vaka artışını kabul ederiz...

Ya da, karantinasız girişe son, fakat zarar görenlere de tam destek oluruz...

Yerel vaka olmadığında, ülkede ekonomik bir döngü olduğu...

Esnafın, az da olsa hayatını idame ettirecek kadar para kazandığı ortadayken...

Diğer taraftan da, karantinasız gelişlerin esnafa ne katkısı olduğu, ekonomiyi ne kadar canlandırdığı, hatta yerel vakaların artmasıyla, yerel halkın evlerine nasıl kapandığı ortadayken...

Cevabın ne olduğu da ortadadır...

Maceraya gerek yok bence...

3 günde kazanılacak para, topluma ne kazandıracak, ne kaybettirecek?

iyi düşünülmeli...

Bunu düşünürken de, turizm emekçilerini de düşünmek çok önemlidir...

Bunu da devlet baba düşünecek...

Bizi yönetenler düşünecek...

Yoksa devlet de hükümet de bunu altından kalkamaz...

Sonuçta bilim ne derse onu yapmalıyız...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Anket 19/12/20 16:33
Merhaba, Öncelikle konuya dair görüşlerinizi halka ulaştırmak ve gazetecilik gibi kutsal bir mesleği icra ettiğiniz için kendi adıma teşekkür ederim. Fakat bu yazıda bir takım hatalar var. Özellikle karantinasız girişler konusunda yaptığınız tahlil çok ama çok eksik. 3 günlük gelişlerde, özellikle charter seferlerinde Casino İşletmecileri Birliği, sağlık bakanlığının yaptığı açıklamalara göre bir analiz yayınladı. Buna göre 3 günlük gelişlerde kasım ayında otellere gelen sadece 14 vaka var. Toplam vakanın %8'i eder. Evvela ekomomi analizi yaparken rakamları detaylıca okumanız incelemeniz lazım. Naçizane önerimdir bence verileri tekrar bir gözden geçirin. 3 günlük gelişlerin hesabını yapabilmeniz için cuma günleri gelen charter sayısına ve yolcu sayısına bakıp, cumartesi günü açıklanan vakaları toplayın yanıldığınızı göreceksiniz. İyi bir gazetecinin, doğru bir analiz yapması hepimiz için hayırlı olur :)

Diğer Serhan AKTUNÇ yazıları