Cumhurbaşkanlığı seçimine üç ay kala temsiliyeti düşünmek...

Yayın Tarihi: 27/01/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Yüksek Seçim Kurulu’nun Cumhurbaşkanlığı seçim tarihini 26 Nisan 2020 şeklinde açıklamasıyla birlikte seçime tam olarak üç ay kaldı diyebiliriz...

Üç ay siyasi tarih açısından kısa sayılabilecek, ancak birçok şeyin de değişebileceği bir zaman dilimi...

Kıbrıs Türk Toplumu’nun önünde kimi seçeceğine ilişkin kararını vermek için üç aylık bir süre var...  

Aslında adayların siyasal düşünceleri ve kapasiteleri toplum tarafından biliniyor, ancak yine de seçmenin karar verirken adayların bu üç aylık dönemde ortaya koyacakları performansı da göz önünde bulunduracağını söyleyebiliriz...

Performansın içerisinde elbette ki temsiliyet yeteneği ve politika belirleme kapasitesi var...

Bu seçim sürecinde Cumhurbaşkanlığı makamının temel işlevinin ne olduğunu ve bu işlevin toplumsal yaşamımıza nasıl etki ettiğini anımsamakta yarar vardır...

KKTC’nin uluslararası alandaki statüsünden dolayı Cumhurbaşkanlığı makamı Kıbrıslı Türklerin dünya nezdinde en önemli makamı konumunda... Başka bir deyişle Cumhurbaşkanı, toplum lideri statüsüyle uluslararası alanda diplomatik anlamda her kapıyı çalabilecek ve açabilecek noktada... Yani Cumhurbaşkanı sadece Kıbrıs sorunundaki müzakereleri yürütmekle yükümlü değil aynı zamanda Kıbrıs Türk Toplumu’nun uluslararası alandaki temsiliyetini gerçekleştirmek durumundadır...

Kaybedecek beş yıl yok!

Cumhurbaşkanı kadrosuyla birlikte proaktif bir dış politikayla Kıbrıs Türk Toplumu’nu uluslararası alanda  temsil etmesi elzemdir...

Yaklaşık on yıldır Cumhurbaşkanlığı makamı Kıbrıs Türk Toplumu’nun uluslararası alandaki temsiliyeti ve lobi faaliyetleri açısından bir zafiyet içerisindedir...

Cumhurbaşkanlığı’nın çok yönlü bir diplomasi ve lobi anlayışıyla etkin bir makam olarak davranması gerekmektedir.

Seçilecek olan Cumhurbaşkanı ve kadrosu, Kıbrıs sorununun çözümünü sağlamakla ve Kıbrıslı Türklerin yaşamına etki edecek olan dış ilişkileri kurmakla da yükümlü olacaktır.

Yeni Cumhurbaşkanı Birleşmiş Milletler parametrelerinde bir çözüm müzakeresi yürütmekle birlikte, çözümü beklemeksizin Kıbrıslı Türklerin turizm ve eğitim konularında uluslararası arenada daha rahat faaliyet göstermelerine olanak sağlayacak lobi çalışmalarını da yürütmelidir...

Spor alanında yaşanan izolasyonun giderilmesi yönünde somut adımların atılabileceği bir proaktif dış politika yine yeni seçilecek Cumhurbaşkanı tarafından yürütülecektir...

Diplomatik dile hakim, saldırgan olmayan, uzlaşmacı, barışçı bir dile sahip ve Kıbrıslı Türklerin haklarını savunabilecek bir temsiliyete ihtiyaç var...

Kıbrıs Türk Toplumu yeniden özne olmalıdır...

Diyalogdan yoksun ve dünyadan kendimizi izole eden bir anlayışa ve beş yıl kaybetmeye tahammül edemeyiz...

Uluslararası diplomasi merkezlerinde kapıları çalacak ve açacak bir süreç başlatmalıyız...

Seçime üç ay kaldı, Kıbrıs Türk Toplumu öncelikle kendisinin temsiliyetini ve geleceğini düşünerek seçimde kararını vermelidir...

Statükonun sürdürülemez olduğu anımsanmalı!

Sonuç olarak, Tufan Erhürman ve kadrosu yukarıda saydıklarımı gerçekleştirecek bir kapasiteye sahiptir...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.