Kendimize gelelim... Ekonomik seferberlik...

Coronavirüs son bir haftadır ülkemizin ve dünyanın büyük bir kısmında en önde gelen konularının arasında...

Küçük bir ülke olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum ki her şeyi daha heyecanlı ve geleceği ekonomik ve sosyal düzlemde düşünmeden yaşıyoruz kimi zaman...

Siyasal iktidarımız belli bir süre için önlemeler aldı, muhalefet de bu önlemlere destek verdi...

Önlemler gerekliydi ve alındı. Hatta bazı kesimler önlemleri yetersiz buldu...

Coranavirüs’ü konusunda sağlık alanında uzman kişilerin aldıkları ve alacakları tedbirleri esas almamız gerektiği konusunda herkes hemfikir sanırım...

Ancak konunun diğer bir boyutu da ekonomi...

Bu yüzden silkinip kendimize gelmeliyiz..

Kendimize gelirken sağlık açısından tedbiri elden bırakalım mı? Elbette hayır...

Farklı tedbirleri soğukkanlı bir biçimde düşünmemiz ve tartışmamız gerekiyor, aksi takdirde ekonomik çöküntünün eşiğindeyiz...

Sağlık tedbirlerinin sonuçlarını gördükten sonra kademeli olarak, hijyen koşulların sağlanması suretiyle üretim ve servis sektöründe yavaş yavaş yaşamı normalleştirmeliyiz...  hijyen koşulları derken, maske ve eldiven kullanımının zorunlu kılınması gibi... v.b.

Turizm ve eğitim alanında bizleri büyük zorluklar bekliyor... Turizm alanında önlemler alınmak suretiyle yeni pazarlar ve farklı bir yaklaşımla sektörün en azından kendisini amörte edecek veya en az zararla kapatacak bir ortam yaratılmalı... Bunu turizm konusundaki uzaman arkadaşlar benden daha iyi bilirler...

Eğitim alanında ise özellikle üniversitelerimize göz bebeğimiz gibi bakarken, en azından bu dönem için online- uzaktan eğitimin şartlarının yerine getirilmesi için çalışılmalı ve YÖDAK-YÖK nezdinde bu sorunsal çözülmelidir diye düşünmekteyim... Kısacası bir şekilde öğrencilerin dönem kaybetmemesi ve eğitimlerine devam etmeleri sağlanmalıdır...

Bu sağlanamazsa ilgili sektörlerde 2-3 yıllık ekonomik bir kriz bizleri beklemektedir... hatta kronikleşme ihtimali de vardır...

Sonuç olarak, panik havasından bir an önce çıkıp, Nisan ayına nasıl başlayacağımızı düşünmeliyiz... Yaş ve diğer sağlık sorunlarından dolayı risk grubunda kalanların Nisan ayında ve hatta sonrasında bu önlemlerin çatısı altında kalmaları elzemdir... Ancak dinamik nüfus kesiminin yazımın içinde bahsettiğim şekilde, yeni sağlık önlemlerinin çerçevesinde üretim ekonomisine katılmaları sağlanmalıdır...

Hükümet, muhalefet ve sivil toplum örgütleri olarak sağlık uzmanlarına sağlık önlemlerini bırakırken, onlarla istişare ederek ekonomik yaşamı nasıl yeniden hayata geçireceğimizi de düşünmeliyiz...

Hükümetin şu anda muhalefet ve sivil toplum örgütlerinden oluşacak ekonomiyle ilgili yeni bir komite kurması gerekmektedir... Amaç da ekonomik yaşama dönüş olmalıdır... Tasarrufuyla ve üretimiyle...

Not: Medyaya ilişkin naçizane bir düşüncem de şu ki, manşetleri kültür, sanat ve tarih konularından yapalım.