Seçimde gerilime ve hamasete ihtiyacımız yok!

Yayın Tarihi: 21/09/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi 11 Ekim Pazar günü gerçekleşiyor…  

Seçime yaklaşık 3 hafta kaldı… Elimizdeki veriler ışığında seçimin ilk turda bitmeyeceği gözüküyor… 

Nihayi sonucu 18 Ekim akşamı alacağız… 

Coronavirüs salgını sadece bizleri değil tüm dünyayı gerdi ve yordu… 

Ekonomik kriz ortada ve bu krizin daha da derinleşeceği aşikar… 

Küçük bir adada küçük bir toplumuz… 

Her gün birbirimizin yüzüne bakıyoruz…  

19 Ekim sabahı yine uyanıp çalıştığımız mekanlara gideceğiz… 

Farklı siyasi görüşlere sahip olsak da gerek çalıştığımız mekanda gerekse sosyal ortamlarda karşılaşıp sohbet edeceğiz, bugünlerde yaptığımız gibi… 

Bir seçim daha bitecek ve yine ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıya kalacağız… 

Kutuplaşma bu topluma bugüne kadar bir şey kazandırmamıştır, aksine kaybettirmiştir… 

1990 seçimlerinde yaşananlar hala hafızalarda ve bununla birlikte siyasi tarih çalışmalarında ön planda … 

1990 seçimlerinde ve sonrasında yaşananları bu toplum hak etmemişti… Toplumu böylesi bir noktaya yönlendirmeye çalışanlar aslında hem kendilerine hem de topluma zarar veriyorlar...

Adayların düşüncelerinin, politikalarının ve projelerinin yarışacağı bir seçim süreci olmalı… Kırmadan dökmeden… 

Dünyadan izole edilen ve toplumsal haklarımızı almak hedeflerimizin en başında olmalı… 

Bir üstadın da dediği dediği gibi aynı yere bakmalıyız, ama o yere-hedefe gidiş yollarımız farklı olabilir! 

Hamaset söylemleriyle, toplumu kökten ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı perspektifle bir yere varamayız… 

Olmayacak hedeflerle ajitasyon yapmak ve yanlış bilgilendirmeyle birilerine destek sağlanamayacağı da artık idrak edilmeli… 

Bırakın  yarışanlar koşsun!

Siz ne kadar isteseniz de yarışı koşacak olanın gücü önemli, koşamayacak olan ancak diğer yarışçılardan birisinin ayağına takılır ve diğer yarışçıyı engeller ama kendisi de yarışı kazanamaz! 

Seçim sürecinde federal çözüm ötekileştirilmek isteniyor… 

Federasyon artık geçersiz diyenler var!

Bunun üzerinden seçim ortamı yaratmaya çalışanlar var, ama özne toplum olarak bizleriz unutmayalım… 

Bunu söyleyenler halka daha açık konuşsunlar, federasyondan vazgeçmenin anlamı şu : Adanın güney kıyılarından Levan ve Mısır’a kadar olan alandaki Münhasır Ekonomik Bölge ve Kıta Sahanlığı alanlarında Kıbrıslı Türkler olarak tüm haklarımızı bırakıyoruz! Buna gerçekten var mısınız? 

Bir anket şirketi de yanlış yöntemlerle yola çıkıyor! Tek çare ayrı devlet cevabını yayımlarken, Garanti antlaşmasının da aynen kalması bağlamında halka bir yönlendirme yapıyor… Garanti Antlaşmasının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü garanti altına aldığını ilgili anket şirketi yöneticileri farkında mı? Tüm bunları farkında olmadan veya bilerek seçim sürecini germeye çalışıyorlar! (Garanti Antlaşması ve İttifak Antlaşmasıyla ilgili yazılarım için bkz. Kıbrıs Postası) 

Kimse Kıbrıslı Türklerin güvenliğini riske atacak bir çözüm sürecini isteyemez ve toplumun güvenlik endişelerini de herkes farkında! Böylesi bir durum varmış gibi kaosa ve gerilime oynanmamalı...

Gerilim ve hamaset bizlerden olabildiğince uzak dursun, toplum olarak gerilime ve hamasete izin vermeyelim…. 

Düşüncelerin tartışılacağı ve birbirimize saygıyı kaybetmeyeceğimiz bir süreci yaşamayı diliyorum…       

Unutmayalım ki 19 Ekim sabahı yine biz bizeyiz ve yüz yüze bakıp kahvemizi içeceğiz… 

Konuşalım, tartışalım ve herkes kendisine göre doğrusunu bularak seçimde oylarımızı kullanalım!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.