Değişim hızlı oluyor, Peki, hazır mıyız?

8 Temmuz 2019’da yazdığım yazıyı anımsadım geçtiğimiz gün ...

İlgili yazımda Deloitte ve The Manufacturing Institute tarafından  yapılan araştırmadan bahsetmiştim...

Araştırmaya göre 2018-2028 yılları arasında 2.4 milyon iş pozisyonunun doldurulamayacak, bugün yapılan işlerin %47’si 10 yıl içerisinde günlük yaşamımızda yer almayacak...

Düz işçi ve vasıfsız çalışan yerine teknolojiyi kullanan donanımlı insana olan ihtiyaç  artıyor...

Corona salgınının ilk günlerinde yani 6 Nisan 2020’de de aklıma yine 8 Temmuz 2019’da yazdığım köşe yazısı gelmişti...

Nisan 2020’den itibaren dijital ekonomi yaşamımızda hızlı bir şekilde daha fazla yer almaya başladı...

Kasiyersiz süpermarketler, uzaktan eğitim (online), uzaktan ofis v.s. yaşamımıza daha hızlı ve fazlaca girmeye başladı...

Tüm bunları bana yeniden anımsatan geçtiğimiz hafta ekonomi politiği dersinde  öğrencilerimle konuştuğumuz endüstri 4.0’dan  endüstri 5.0’e geçiş konusuydu...

Endüstri 5.0, kısacası toplum yararına insansız teknolojiler...

Yapay zeka ve yapay zeka mühendisliğini ön plana çıkaran bir süreç...

Tam da bu konuyu konuştuğumuzun ertesi günü televizyonda bir programda Almanya’da   3 boyutlu (3D) bir yazıcıyla inşa edilen apartman gösteriliyor...

İnşaat alanında çok az çalışanın olduğu gözden kaçmıyor....

Artık sıva yapan işçi yerine yapay zeka var...

İş güvenliği hususunda yeni bir noktaya evrilme söz konusu...

Eğitim alanında da online eğitime olan rağbetin artacağı gözden kaçmıyor...

Özellikle uygulamalı olmayan alanlarda (sosyal bilimlerde) uzaktan eğitim (online) öğrencilere aile bütçesi bağlamında daha cazip geliyor...

Hatta uygulamalı alanlarda bile 3D yazıcıyla ve ekran görüntüleriyle ilerleyen yıllarda uzaktan eğitim (online) bir adım daha ileriye gidebilir!

Bunun meali şu ki ekonomimize  yüksek oranda katkıda bulunan ve ‘’lokomotif sektör’’ olarak adlandırılan eğitimin ilerleyen yıllarda Gayri Safi Milli Hasıla  (GSMH)  içerisindeki pay oranı düşecektir...

Konuyu biraz daha açacak olursak eğitim üzerinden ortaya çıkan katma değerde de bir düşüş yaşayacağız... Yani ‘’eğitim sektöründen’’ dolayı hareketli olan sektörler domino taşı gibi düşecekler...

Küçük ve orta ölçekli esnaf bu bakımdan müşteri profilinde değişikliğe gitmek durumunda...

Ülkemizde üretilen tarımsal ürünlerin satışında yeni pazarların bulunması elzem...

Bu çerçevede pandemi sonrası yeniden canlanması beklenen  turizm sektöründe akılcı, doğayla dost ve yatırım çeşitliliğini ön plana çıkaran bir politikaya ihtiyaç var...

Kısacası turizm sektörünün daha fazla katma değer yaratması sağlanmalıdır!

Tarım alanında teknolojinin daha fazla kullanılması ve bununla birlikte çiftçilerin verimlilik esasına dayalı bir üretime yönelimleri sağlanmalıdır...

Kamuda e-devlet hizmetleri bağlamında hala daha çok gerilerdeyiz...

Teknoloji kullanımı bakımından da toplumsal bir noksanlığımız var...

Sosyal medyayla sınırlı bir teknoloji kullanımına sahibiz gibime geliyor...

Statükonun yıkılması için gerçekten yeniden yapılanma programına ihtiyaç var...

Değişimi yakalamak için bir an önce harekete geçmek gerekiyor...

Derinliksiz perspektifler, kısır tartışmalar ve küçük bireysel çıkarlar toplumsal çıkarların ve değişimin önüne geçiyor...

Değişime hazır değiliz ama hazırlanmalıyız!