Almanya'da sosyal demokrasi ve çevreci rüzgarı hangi yöne esiyor?

Yayın Tarihi: 27/09/21 12:35
okuma süresi: 4 dak.

Son iki haftadır iki büyük ülkede gerçekleşen seçimleri olabildiğince medya aracılığıyla takip ettik.

Birisi Rusya diğeri ise Almanya, ikisinin de ortak özellikleri kıta imparatorluğu geçmişine sahip olmaları!

Almanya’daki seçimlere ilişkin son bir haftaya kadar Sosyal Demokratların (SPD) çok rahat bir seçim zaferi alacağını iddia edenler çoğunluktaydı... Ancak son düzlükte Hıristiyan Demokratlarla (CDU) at başı bir yarışa sahne olacağı belirmişti, nitekim de öyle oldu...

Yeşiller Partisinin de 3. Sırada seçimleri tamamlayacağı görüşü hakimdi, bu da sandığa yansıdı...

Sonuçlar göre; SPD %25.7, CDU %24.1, Yeşiller %14.8, FDP( Liberal) %11.5, AFD (Almanya için Alternatif, Milliyetçi Parti) %10.3 ve NATO karşıtı Sol Parti %4.9....

Seçim sonuçlarına göre SPD-Yeşiller ve FDP arasında üçlü bir koalisyonun ağırlık kazandığını söylemek yanlış olmayacaktır...

Bununla birlikte CDU-FDP ver Yeşillerden oluşabilecek bir ihtimal de söz konusu... en düşük ihtimal ise SPD-Yeşiller ve Sol parti koalisyonu olarak gözüküyor...

Yakın geçmişte Rusya ile olan yakın ilişkiler nedeniyle SPD’ye getirilen eleştiriler hafızalarda... Belki de bundan dolayı olacaktır ki,  SPD lideri Olaf Scholz AB ve NATO’nun ‘’güvenliğe’’ ilişkin faaliyetlerinde Almanya’nın her daim aktif olması gerektiğini defatle dillendirmiştir...

Almanya iç politikasındaki dinamiklere dair çok fazla hakim olduğumu iddia edemem, ancak siyasal partilerin dış politika yönelimleri ve bununla birlikte yakın geçmişteki yaklaşımlarını olabildiğince takip etmeye çalışıyorum...

Avro-Atlantik dünyası açısından yani NATO ve AB açısından %5 oranına dayanan Sol Parti sakıncalı bir parti ! Çünkü Sol Parti tamamıyla NATO’yu ret eden siyasal bir pozisyonda...

Sol Parti’nin bu yaklaşımı, SPD ve Yeşiller Partisiyle olası koalisyonu güçleştiriyor...

Yukarıda da bahsettiğim üzere SPD, Yeşiller ve Liberal parti arasında 3’lü bir koalsiyon olasılığı öne çıkıyor...

Angela Merkel, döneminde izlenen dış politikadan çok farklılaşmayacak ancak kıta odaklı politikadan daha öteye gidecek ve Atlantik yaklaşımına daha da odaklanan bir dış politikanın daha fazla ön plana çıkacağını söylemek mümkün...

Bununla birlikte mülteci sorununa ve Türkiye ile ilişkilere yine önem verilecektir... Bu aşamada, elbette Almanya-Türkiye ilişkilerinde  insan hakları konularının daha fazla gündeme gelmesi de pek muhtemel !

Almanya’da öncelikle koalisyon kurulsun ve daha sonra ise dış politika yönelimini görelim...

Bu arada siyasal yelpazenin solunda yer alan partiler (SPD, Yeşiller)  için NATO’nun faaliyetlerini savunan pozisyonlarını devam ettirmeleri  solun (bir kısmının) hala daha  küresel liberalizmin akıntısından kurtulamadığının da bir kanıtıdır.

Herkese iyi bir hafta dilerim...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.