Devlet batar mı?
Bir ülke düşünün, "işe zamanında gelen" memur, ayrıca prim alıyor Geç kalmadığı için, "ekstra" para kazanıyor Bazı memurlara da "bilgisayar kullanabilme" primi ödeniyor. İyi mi?
Örneğin, ormancıların da "açık havada çalışma tazminatı" var. Masa başında oturmadıkları için, ayrıca zam alıyorlar. Bu ülkede, hem 14. maaş var, ve hem de ona ek olarak, 3 maaş da bayram ikramiyesi. Toplam, 17 maaş yani Bir yâni daha: Nerdeyse bir ay tek, öteki ay çift maaş alınıyor
Güzel değil mi?
Emeklilik yaşı da 40!
O ülkede, devletin 74 büyük şirkete sahip olduğunu (ulaştırma, elektrik, su, gaz vb.) ve bunlardan örneğin yalnızca devlet demiryollarının iki sene önce 800 milyon euro zarar ettiğini biliyor muydunuz?
Kamu sektöründe, arpalık olarak kullanılan yüzlerce "haybeden" komisyon 1930 yılında kurulmuş "Kopias Gölü'nü işletmeye açma" komisyonundan bugün de tıkır tıkır ek maaş alan memurlar var. Bu tür komisyonlarda on binden fazla memur çalışıyor, yani çalışırmış gibi yapıyormuş... Seksen senedir, hazırlık bitmedi ki göl işletmeye açıla! Maaşlar, devlet babadan geliyor, seksen yıldır hazırlıklar sürüyor ama
Yeme de yanında yat Ballı börek vallahi
Kim yahu be devlet? Böyle ülke olur mu? Nerde bu? Bizi de vatandaş alsın demeyin ha! KKTC değil, hiç heves etmeyin Keşke olsa, ama değil
Yunanistan bu devlet Onun için yukarıda "heves etmeyin" dedim Bizi vatandaşlığa almaz Alsa bile işimize hiç gelmez Sonuç nedir, bütün dünya biliyor artık
Yunan kamu sektörü battı. Özel sektörde sorun yokmuş IMF ile anlaşma yapıldı.
Faturayı, bakın nasıl ödeyecekler:
Üç maaş ikramiye tarihe karışmış. Herkes, maaşa ek olarak yılda bin euro alacak, o kadar. İdare edecekler Avanta eşit ve sınırlandırılmış
Emekli ikramiyeleri de bin euro ile sınırlanmış. O da eşit
Bütün memur ve emekli maaşları üç yıl süreyle dondurulmuş. Maaşa her yıl zam yok
KDV oranları artırılıp, içkiye, sigaraya ve benzine katlamalı vergi uygulanmış.
Emeklilik yaşı altmışa çıkarılmış. Emekli maaşı için "son üç ayın ortalaması" değil, bütün çalışma hayatının ortalaması alınacakmış.
Asgari ücret de düşürülmüş.
O bir şey değil, işten çıkarmalarda tazminat oranı da düşürülüp, Lokavt kolaylaştırılmış.
Bu önlemlerle Yunan kamu sektörünün iki yıl sonra "toparlanmaya başlayacağı" sanılıyormuş.
"Burjuvazi ne olacak?" demeyin Çünkü, batan kamu sektörü Nasıl battığı da yukarıda yazılı
Klâsik söylemde, ekonomik bir kriz çıktığında, "burjuvazi malı götürdü, ceremesini emekçiler çekecek" derdik Ama bu örnekte, yağmadan pay almada, burjuvazinin öyle en ön sırada olmadığı, görünüyor. Popülist politikacılarla sendikacılar, ülkenin canına okumuşlar besbelli ki Kaldı ki mevcut hükümetin de bu işten sorumluluğu nerdeyse yok denilecek düzeyde, çünkü Başbakan Papandreu ta Simitis zamanından beri, bu gidiş gidiş değil diye, bağırıp duruyor
Sendikalar, bu paketle, "Yunan emekçisinin hayat standardının yirmi yıl geriye gideceğini" açıklamış bulunuyorlar. Her Yunan vatandaşı daha doğarken şu kadar bin dolar borçlu doğuyor! Sanki matah bir yerde bulunuluyor da geri de gidilecek Gidilse gidilse, daha az borçlu doğulacak bir yere mi gidilecek? Bilinmez
Sıkıntıyı gene işçiler ve memurlar çekecekler bu doğru. Ama bu defa "hiç kusurumuz yok" deme lüksü de sanırım çok geçerli değil Seksen yılda kurulan düzen, düzen olamadığından, baş aşağı geliverdi. Bu yazıyı, 5 Mayıs 2010 tarihli Sabah gazetesinde yayınlanan, Engin Ardıç'ın köşe yazısındaki bilgileri kullanarak yazdım. Hazret makalesinin sonlarına doğru bir de cümle eklemiş:
Gene de keyfiyet, bütün "Türk popülistlerine" arz olunur...
Vallahi elçiye zeval olmaz, ben de arz ederim Eski bir Osmanlı darb-ı meseli vardır: "Olmaz olmaz deme; olmaz olmaz!"
Devlet batar mı? Elin oğlununki, battı işte Şimdi başladı gene kan gövdeyi götürmeye

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.