Futbol sadece futbol mudur?
Herhalde kusur bendedir Kararı hiç tutturamadım Bundan önce yazdığım gazetede, malûm hafta sonu yazarıydım. Ve üstelik, yarım sayfa Normalde insanlar hafta sonları hafif şeyler okumak isterler. Oysa ben, başka günüm olmadığından her hafta sonu, ağır siyasi yazıları döşenmek zorunda kalırdım.
Şimdi de hafta içi benim, hafta sonu yazmıyorum. Gene siyaset yazmak gibi bir durum söz konusu
Peki, biz ne zaman dalgamızı da geçeceğiz? Dünya'da hayat, siyasetten mi ibaret? Sosyal olaylar, kültürel meseleler, ya da düpedüz içi çok da dolu olmayan dinlendirici yazılar yazma zevkimizi, çöpe mi atalım?
Hayır İzninizle bazı günleri çalıp, zaman zaman kafa dinlendirici konulara da girmek lâzım Dünkü Milliyet'te bir haber dikkatimi çekti, buyurun bugün de onu konuşalım:
Peru'da oynanan bir lig maçının ikinci devresinde, misafir takımın oyuncuları, olmuş armut gibi bir bir yere yığılmaya başlamışlar. Peru denilince 1978 Dünya Kupası'nı hatırlarım! Siyah şort, üzerinde çapraz kırmızı çizgi ile beyaz forma
Beyaz formanın önündeki kırmızı çizgi, sol omuzdan, sağ kasığa doğru iniyor Takımı iki yaşlı kurt sürüklüyor: Sotil ve Cubillas Lâkabı da yukarıdaki sıfat: Yaşlı kurt! Sotil çok süratli, çalımcı bir "açık" oyuncusuydu
Cubillas ise şimdiki futbolda pek örneği kalmayan, topu her aldığında direkt karşı kaleye yönelen acaip teknik ve güçlü klâsik bir santrfor
Ne çare ki ikisi de "yaşlı"! Otuz, otuziki yaşlarında olmalılar o zaman "Yaşlı" olunca, erken yorulup oyundan düşüyorlar Çeyrek finale mi çıktılar? Yoksa çıkamamış mıydılar unuttum Ama oynadıkları süre, seyirleri bir zevkti, ikisinin de
Fındıkzade'de, Vakıf Gureba Hastanesi'nin dibindeki Kıbrıs Yurdu girişindeki TV'de seyrettiğimiz o dünya kupasını, unutamam Arjantin'de idi ve biz, ev sahibinin katiyen şampiyon olmamasını istiyorduk.
Ülkeyi faşist generaller yönetiyordu! Neden şampiyon olup prestij kazansınlar? Anlaşılan Ardiles, Mario Kempes (Süper Mario) ve arkadaşları bizim gibi düşünmüyordular! İnadımıza şampiyon oldular
Tabii, "Kahrolsun"du, "faşizm" O kadardı yani Yurdun önündeki mini futbol turnuvasında, arkadaşlarımızdan birini "Sotil" diye çağırmaya başlayıp, gönlümüzün şampiyonunu taltif ettik Ne Hollanda, ne Almanya! Varsa yoksa Peru
Günümüze gelirsek Misafir takımın üç oyuncusu ardı ardına olgun yemiş gibi sahaya dökülünce, önce korkmuşlar! "Bunlar kalp krizi mi geçiriyorlar?" diye
Peki ama tümü de o günü mü bulmuş, kriz geçirmeye? Hastaneye gidilince, iş anlaşılmış
Meğer bu konuk takım o gün öğle yemeğinde, baharatlı tavuk yediğinden, futbolcuların çoğunun midesi bozulmuş! Bu da Sotil'e hiç yakışmadı ama neyse Maç öncesi baharatlı tavuk yani Bunlar hap, map almışlar ama mideleri rahatsız
Maça çıkarken durumlarını rakip meslektaşlarına da anlatınca, onlar da "Durun size bir güzellik yapalım! Ne de olsa konuğumuzsunuz" diyerek, kendi sağlık ekiplerinin, rakip futbolcuları görmesini istemişler. Değil mi?
Savaşta bile, hekim hekimdir Sağlık ekibi, futbolcuların şikâyetlerini dinleyip, onlara özel bir kuvvet şurubu vermiş. En çok şikâyetçi olanlar, şişeleri diplemiş ama çok rahatsız olmayanlar, ya almamış veya tadında bırakmış
Hastanede meydana çıktığına göre, meğer enerji kaynağı zannettikleri o şurubun içinde, aşırı miktarda halsizlik yapan bazı kimyasallar varmış Ondan dolayı maça çıkınca, patır patır düşüp bayılmaya başlamışlar!
Hadi o 78 kupasında şampiyon olamadınız Bunu sineye zaten çektiydik Siz bizim hayalhanemizdeki Cubillas ile Sotil'i de mi öldüreceksiniz, arkadaş?
Ev sahibi 3-0 kazanmış Şimdi konuk takım, federasyona baş vurmaktaymış! "Maçı düşürün" diye Sizin oyuncularınız her bulduğunu içecekse, ne fayda?

Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.