BM'nin yokluğu ve Anastasiades'in kredibilitesi

Birincisi neden Birleşmiş Milletler devreden çıkarıldı bu görüşmede? Bence en önemli soru burada yatıyor.

Evet iki lider çay kahve ve fotoğraflarda gördüğüm zaman gerçekten ağzımı sulandıran o çikolatalı muffinlerin eşliğinde iki saati aşkın görüşüp, çıkışta birbirlerinden son derece farklı açıklamalar yapmış olmalarına karşın, havanın olumlu olduğunu gördük. Yani bir noktaya varılmadı ama daha iyi bir yerde olduklarını da söylemekle abartmış olmayız sanırım.

Gelelim sorumuza… BM bu işin neresinde? Neden sosyal içerikli görüşmelerde bile BM yerini alırken, neden bu görüşmede olmadı? Olmaması iyi mi oldu? Yoksa BM'yi ekarte edip işi AB yörüngesine çekmeye çalışmakla suçladığımız Rumların ekmeğine yağ mı sürülmüş oldu? Bütün bunlar cevap arıyor. Her ara bölgedeki görüşmede olduğu gibi saatlerce ayakta durmaktan mütevellit kesif bir bel ağrısı, susuzluktan kurumuş bir dil kaldı yanımıza diyeceğim ama öyle de olmuyor.

Rum meslektaşlarımızla karşılıklı bilgilerimizi çek ediyor, o taraftaki havayı kokluyoruz.

Dün akşamki görüşme sonrasında benim edindiğim izlenim Rum tarafında özellikle AB Troykası'ın yaptırımlarını seçim meydanlarında kati bir şekilde reddeden Anastasiades'in bir kredibilite sorununun oluştuğu ve bu sorunu aşmak için çaba harcamak zorunda kaldığı izlenimdir.

Şöyle ki Rum meslektaşlarım çözümü halkına sunacak ve arkasında durup halkın desteğini isteyecek liderin öncelikle kendi güvenilirliğini tesis etmesi gerektiğini söylüyorlar.

Hatta şimdilerde moda söylem olan "Anastasiades DIKO'nun Kurultayı'nı bekliyor Onda sonra ancak hareket edebilecek" in gerçekten uzak olduğunu da belirttiler. Bütün mesele Anastasiades bir çözüm konusunda kendi ikna olsa bile bunu halkına satamayacağından endişeli. Bu da anlaşmanın bir referandumlarla halklara sunulacak olmasında dolayı son derece önemli olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.

Hele hele daha önce Annan Planı'nı ezici bir çoğunlukla reddeden bir Rum halkı söz konusu ise.