Topla Sayın Başbakan topla

Yayın Tarihi: 03/11/14 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

CTP'li arkadaşlar kızdığı için kendimi epeydir frenliyorum.

Ama dost acı söyler noktasından hareketle, CTP an itibarıyla siyaseten ve idari olarak en dip noktasına gelmiş durumda olduğunu belirtmek zorundayım.

Hükümetteki icraatsızlık konularından bahsetmiyorum, hükümet programındaki unsurlarının hemen hiçbirinin yerine gelmediğinden de. Kim icraat yapmış, kim programındaki taahhütleri yerine getirmiş ki CTP'den bekleyelim.

Konum o değil.

Konu CTP'nin Genel Sekreteri'nin Türkiye'nin Başbakan'ına sert bir yanıt vermesi, Genel Başkan ise Genel Sekreteri'nin yaptığı açıklamayı tamir etmek istercesine, Türkiye Başbakanı Davutoğlu'nun açıklamasını destekleyen bir beyanat vermesi. Milliyet'ten Sefa Karahasan kardeşimiz boşluğu görüp daldı ve güzle bir gazetecilik örneği gerçekleştirdi.

Tıpkı geçtiğimiz hafta Kıbrıs Postası'nda arkadaşımız Vatan Mehmet'in arşivleri karıştırıp Başbakan ile Dışişleri Bakanı'nın söz konusu Türkiye ile ilişikler olunca, koltukta başka, koltuk dışında başka konuştuklarını belgelediği gibi.

Sayın Başbakan Milliyet Gazetesi'nin Türkiye yayınladığını ve Kıbrıs'ta okunmayacağını mı düşündü bilemem ama okuduk ve CTP gibi bir partinin Genel Başkanı ile Genel Sekreteri'nin Türkiye ile ilişkiler konusunda nasıl taban tabana zıt açıklamalar yapabildiklerini gördük.

Vatan Mehmet'in haberinde gizli ajanda ve ucuz haber yapma suçlaması ile karşı karşıya kalmıştık, şimdi Erk ile Yorgancıoğlu bu siyasi gaflarının sorumlusu olarak Eroğlu'nu gösterdiler. Neymiş efendim Eroğlu sessiz kaldığı için Rumlar muhatap Türkiye'yi kabul edeceklermiş o yüzden açıklama yapma gereği duymuş.

9 yaşındaki kızım Fidel'in bile buna güleceğinden ve böyle bir suçlamayla karşılaşsa daha yaratıcı bir bahane bulacağından eminim.

CTP'de bir Genel Sekreter ile Genel Başkan'ın ayrı ayrı havalardan çaldığı parti tarihinin hiçbir döneminde görülen bir şey olmadığını düşünüyorum.

CTP'nin hükümet kararlarını bile MYK'sında aldığı şehir efsanesi de böylelikle son bulmuş oluyor sanırım.

Baksanıza Genel Başkan Davutoğlu'nun açıklamasını desteklediğini beyan ederken, Genel Sekreter Davutoğlu'na fırça atarcasına "Neyi görüşebileceğimize Kıbrıslı Türk makamlar karar verir" diyor.

Bunlar o meşhur MYK'da konuşulmuyor mu, yoksa CTP'de o gün sabah erken kalkan kafasına göre bir açıklama mı yapıyor?

Netice itibarıyla dünya standartlarında bir siyasi partide böyle bir durum birilerinin istifası için neden olmalıydı.

Ya Genel Başkan "Partime hakim olamıyorum. Parti disiplini kalmadı herkes kendi kafasına göre açıklama yapıyor" deyip istifa eder, ya da Genel Sekreter "Genel Başkanım benim açıklamamın tam tersi bir açıklama yapıp söylediklerimi yalanlamış oldu" deyip koltuğunu bırakırdı.

Sosyalist Enternasyonal'deki diğer tüm partiler böyle bir durumda böyle bir süreç izlerdi ama, Erk ile Yorgancıoğlu rahat olsunlar, kimsenin onlardan böyle bir beklentisi yok.

Topla Sayın Başbakan topla

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları