Gezici'nin anketi tamam görünmüyor

Ortalığı kasıp kavuran ve Türkiye basınında yer alırken, KKTC basınının çoğu tarafından itibar görmeyen, Gezici Araştırma Şirketi'nin kamuoyu yoklamasının basın toplantısına iştirak ettim dün.

Amaç ne olduğunu bir türlü kestiremediğimiz ve aniden e-posta hesaplarımızda gördüğümüz bu kamuoyu yoklamasının esbab-ı mucibesini anlamaktı. Anladığım kadarıyla Şirketin Genel Müdürü Murat Gezici de aynı paralelde niyeti vardı ve sosyal medya üzerinde yürütülen araştırmasının eksikliklerini ortaya koyan iddialara yanıt vermekti.

Son söyleyeceğimi başta söyleyeyim bari de vakti olmayan okuyucular sonuna kadar zahmet etmesin.

Kesinlikle tatmin olmadım.

Bu anket kesinlikle tamam değil.

Neden mi? Hemen başlayayım.

Anket çalışmasının saha çalışması kısmı 14-14 Şubat'ta yapılmış. Yani toplam iki gün.

İki günden 40 sorudan oluşan bir anket formunu Murat Gezici'nin ekibi 3000'e uygulamış.

Yaklaşık 65 anketör ile çalışıp bunlara 50 ila 80 TL ücret ödemiş.

Gençlik yıllarımızda anket işinde çalışmış birisi olarak ben söylemek istemediğim için bu işi profesyonel olarak yapan bir iki dosta sordum.

Sorum, bir kişi 40 soruluk bir anketi tamamlamak için bir denekle ne kadar zaman ayırmalı?

Aldığım yanıt netti.

Denek'i ikna süreci, deneği bulma süreci ve denekler arası ulaşım süreci en iyimser şekli ile her anket formu için bir saat.

Hadi biz daha iyimser bir yaklaşımla 40 dakika diyelim.

Basit bir matematik hesabı ile ortaya koyalım.

3000 kişi ile yapılacak bir anket için toplam 12000 dakika gerekiyor.

65 kişinin sahada 2 gün çalıştığını söyledi Murat Gezici.

Yani her anketör ayrı ayrı toplamda 1846 dakika alanda aktif olarak çalışması lazım.

Bu da günde yaklaşık 16 saate denk gelir.

Toplam hafta sonunda 32 saat. Ne zaman uyudular ne zaman yemek yediler orası meçhul. Bunun için ise 50 ile 80 TL almışlar kişi başına. Bu paraya 16 saat çalışacak kimseyi KKTC'de bulamayacağını hesaplayamadan basın önüne çıkmış anlaşılan Sayın Gezici.

Anketörleri üniversite öğrencilerinden bulmak gelenektir ama bunların bir eğitim süreci vardır. İşin daha hızlı ve hatasız yapılabilmesi için. Onu da geçelim. Yerli üç kişiden koordinasyon anlamında yardım almışlar. Biraz sıkıştırınca onların da üniversite öğrencisi olduğunu öğrendik. Soru işaretleri devam ediyor.

Örneklemi oluştururken, "mahallede, sokakta ve hanede" denekler seçtiklerini söyledi.

Mahallede ve sokakta bulduğu insanların o seçim çevresinde ikamet edip etmedikleri hangi sandığa kayıtlı olduğunu bilmediği için orada da bir karmaşa var.

Daha teknik bir ifadeyle, Kota yöntemi ile Rastsal yöntemi birbirine katıp çorba yapmış çalışmasını Gezici.

Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti diye KKTC tarif etmesine bir lafım yok, olabilir, hepsi yapıyor bunu ama "okuma yazma bilmeyen deneklerde anket çalışması diğerlerinden biraz daha fazla sürdü" diyen bir araştırma şirketinin anket sonuçlarına biraz şüphe ile bakarım.

Zaten amacın reklam olduğunu söyledi. Hem de burada değil, Türkiye'de reklam yapmak olduğunu ifade etti.

O yüzden cebinden kendi ifadesiyle 15 Bin TL harcayıp bu anketi yapmış. Halbuki benim bildiğim kişi başına anket şirketlerinin maliyeti 12 TL'dir. Yani maliyet 36 Bin. "Daha aşağısı hata getirir" diyor uzmanlar.

Ha bir ifadesi var ki bence en önemlilerden biri.

Beyefendi TAK Ajansını aramış ve "rakamlar bu şekilde olduğu için araştırmanınız yayınlayamayız" yanıtını almış. Biz gazete olarak aniden sahibi, yaptıranı, ne amaç için yaptırıldığını bilmediğimiz ve email hesaplarımıza düşen ankete dokunmadık.

Ancak Murat Bey KKTC basının baskı altında olduğunu ifade edecek kadar da ileriye gitmiş.

Sözün özü, bu anket tamam değil.

Dünkü operasyon da bu durumu tamir amaçlıydı ama olmadı.

İkna olmadık.