Olan kamu bankalarına oluyor

Yayın Tarihi: 03/09/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bu kamu bankalarının yönetim Kurullarında görev değişimleri ile ilgili düşününce bizde ne kadar acayip olduğunu anlarsınız.

Düşünün kamunun malı olan bir bankayı, milyonlarca hatta Milyarlara varan kamu parasını birilerine teslim edersiniz, bunu siyasi bir kararla yaparsınız, sonra da yine başka bir siyasi kararla onu görevden alırsınız.

Bu sürede ne yaptı, nasıl yaptı? Bankayı nasıl devraldı nasıl devrediyor diye sormaz, bir yazı ile görevden el çektirirsiniz. Bir süre, bir geçiş süreci dahi bırakmazsınız. Yarım kalan işlerin tamamlanması, ya da yeni gelecek olan yönetim kurulu üyelerinin eskilerle birlikte bir toplantıya katılıp, hesapların devri, sürdürülen bankacılık politikalarının aktarılması gibi bir süreç de yaşanmaz.

Çok şahit oldum, bir büfe bile birisi tarafından satın alınırken, yen patron eski patron ile bir iki hafta birlikte çalışır, dükkanın girdisini çıktısını öğrenir, her şey devredilir sonra alış veriş tamamlanır.

Koskoca bir bankanın yönetim kurulu başkan ve üyeleri görevden alınıp, yenileri görev devralırken böyle bir işlem yapılmaz, hatta halefler ile selefler birbirleri ile karşılaşıp konuşmaz bile.

Önceki gün Kıbrıs türk Kooperatif Merkez Bankası'nda böyle bir vaka yaşadı.

Yakın örnek olduğu için söylüyorum.

Yönetim Kurulu Başkanı ve bazı üyeleri CTP yönetimi tarafından istifa etmeleri istendi.

Yanılmıyorsam Başkan Doğan Şahali direndi, "istifa etmem" dedi ve görevden alınmasını istedi. CTP yönetimi de görevden alan ve atayan kurum olarak mukayyitliğe görevden alınması talimatını verdi.

Bankaların önemli ve hassas yapılar olduğunu bile bile bu şekilde siyasi meseleler yüzünden herhangi bir devir teslim süreci de geçirmeden böylesine bir görev değişimin sakıncaları anlatmakla bitmez. O yüzden durup uzun uzun anlatmayacağım. Kamu bankalarının bir gün gelip büyük bir Türkiye bankası tarafından satın alınmaları, ya da zarara uğratılarak yine halkın ceplerinden ceremesinin ödetilmesinin yöntemi bu izlenen yoldan başkası değil.

Son Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu'ndaki görev değişikliği ise diğerlerinden daha da farklı ve vahim.

Bir önceki hükümet olan CTP-DP hükümeti tarafından göreve getirilen yönetim kurulu CTP'li ve DP'li üyelerden oluşmaktaydı.

Hükümet değişti, DP hükümetin dışında kaldı CTP, UBP ile yoluna devam etme kararı alıp CTP-UBP hükümetini kurdu.

Bu duruda normal olan CTP'li üyelerin yerlerinde kalması ve DP'li üyelerin görevden alınması idi.

En azından biz buna alıştık bu kadar yıldır.

Önceki gün yaşana görev değişikliğinde, DP'li üyeler yerli yerinde oturmaya devam ederken, CTP'li üyeler görevden alındı.

Komik desem değil, trajik desem o da değil.

Partiler arası hesaplaşma değil, parti için hesaplaşma sonucu böyle vakalar da olabiliyor demek.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları