Su yolunu bulur mu, yoksa bu su taşar mı?

Su yolunu bulur diyoruz ya hep.

Bu lafı Kıbrıs sorununa bağlayıp bir röportajında söyleyen Eski Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Glafkos Klerides idi. Heyecanlı ve Kıbrıs sorununun çözümü konusunda endişeli olduğumu herhalde biraz fazla belli etmiş olacaktım ki, "relax. The water will finds its way" (rahat ol su yolunu bulur) demişti.

Şimdi dört bakan Ankara'dan döndü. Herhangi birisi ile bir temasım olmadığı için şu ana kadar ne olup bittiği ile ilgili pek bir bilgim de yok.

Bu yazı öyle bir saatte yazılıyor.

Diyelim ki dört bakan Ankara'daki yetkililerle anlaştılar ve metinde mutabakata vardılar. Ankara memnun, KKTC hükümetinin dört bakanı da memnun.

Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Merakım budur.

Yani bu metin yeniden Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Parti Meclisi'ne gidecek mi?

Oylama yapılacak mı? Yine hükümetin kabul ettiğini CTP Parti Meclisi reddedip birkaç aydır zaman kaybettiren krize neden olacak mı?

Ha eğer Ankara ile KKTC mutabık kalmışsa, bu konuda vokal olan Başta Ahmet Benli olmak üzere CTP'li Belediye Başkanları nasıl zapt olunacak?

Biliyoruz ki, eğer bir mutabakat varsa, bunun iması için KKTC Başbakanı Ankara'ya gidip imza atacak.

Özelleştirmeyi reddeden bir partinin Başbakanı, Kamu Özel Ortaklığı türü bir özelleştirmeye nasıl imza atacak?

Klerides'ten dinlediğim "su yolunu bulur" sözünü bu duruma uyarlamaya çalışırken, bakıyorum ki bu suyun akabileceği yol çok.

Su derken baraja akan sudan bahsetmediğim anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

Diğer taraftan Hüseyin Özgürgün'ün arkadaşımız Levent Kutay ile yaptığı söyleşide ortağına verdiği bir ayar var ki, sanırım ciddi.

Özgürgün, bu ifadeleri kullanmasa da, "Su krizinizi sineye çektim, abuk subuk yönetim kurulu kaprislerinizi de sorun etmemeye çalıştım, ama yasaları da geçiremeyeceksek sizinle işimiz olmaz" anlamına gelen şeyler söyledi.

Dünkü yazımda aktardığım Ersan Saner'in sevgili Cenk Diler'in programında söyledikleri de hükümette gerginlikler olduğunun işareti olarak da algılamak mümkün. Yoksa, koalisyon ortağı olan partiye bu kadar sert ve eleştirel girer miydi bir vekil?

"CTP'nin söylemi ile eylemi birbirini tutmuyor" diyorsa UBP'li Saner, birtakım sular taşmakta olduğunu düşünürüm.

Biraz sıkıcı bir yazı oldu farkındayım.

Neyse önümüzdeki günlerde Turizm Bakanımız Faiz Sucuoğlu'nun Booking.com'u boynuzlarından tutup cezalandırma çalışmaları ile ilgili elde ettiğim bilgileri bu sütundan paylaşırım da telafi etmiş oluruz bugünkü yazımızın heyecansızlığını.