"Hallederiz" ama nasıl?

Yayın Tarihi: 23/02/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

II. Cumhurbaşkanı ve CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'ın Huber Köşkü'ndeki Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin detayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Detay derken de aman aman öyle çok bir şey de yok. Talat Erdoğan'dan, sisteme girmeyecek belediyelerin Türkiye'den gelen suyu, bölgelerine yatırım yapılmaması ve belirlenecek farklı bir fiyat uygulanması koşulu ile depolarına kadar verilmesini talep etti.

Erdoğan'da bu mudur yani? Hallederiz. Anlamında bir yanıt verdiğini öğrendik.

Talat da bunu koltuğunun altına alarak Kıbrıs'a geldi ancak, farklı kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre, "hallederiz" lafından sonra bir talimat henüz verilmedi.

Yani, Huber'den sonraki sessizlik, Erdoğan'ın "hallederiz" dediği sistem dışı kalacak olan belediyelerin de Türkiye'den gelecek olan suyu vatandaşa dağıtabilmesinin önünün açılacağı talimatının verilmesinin beklenmesi nedeniyle oluyor.

UBP tabii kararını verdi ve yarın yapılacak Bakanlar Kurulu sırasında eldeki metnin imzalamasını talep ediyor. İmzalanmaması durumunda hükümetin bozulma ihtimali çok güçlü.

Eğer Türkiye'den "Tamam beyefendi talimat verdi. Sisteme girmeyecek olan belediyeler de suyu belli şartlarla alabilecek" mesajı gelme ve metin tadil edilmezse, bir hükümet krizi ile karşı karşıya kalabileceğimizi söyleyebilirim.

Gerçi Sunat Atun metnin mevcut halinin imzalanması gerekliliği üzerinde durdu ancak, aslolan imzalanmasıdır herhalde diyeceğim.

"Hallederiz" sözünün aksiyona dönüşmemesi durumunda Başbakan Ömer Kalyoncu'nun aslında metni imzalamaya hazır olduğu ancak Cumhuriyetçi Türk Partisi içerisinden gelecek baskıdan çekindiği biliniyor. Hatta bunu muhataplarına buna benzer ifadelerle aktardığını da öğrendik.

"İmzalarım ama beni bu koltukta partililerim oturtmaz" dediği konuşuluyor.

CTP Parti Meclisi'nin ya da Parti Başkanı'nın Başbakanı görevden almak gibi bir yetkisi bulunmadığı bir gerçekliktir ancak siyasi baskı ya da Başbakan'ın altını boşaltarak onu istifaya zorlamak da mümkün tabii.

Neticede yarın Çarşamba, Bakanlar Kurulu saat 10.00 gibi toplandığı gerçeğinden hareketle 24 saat gibi bir süre var. Bu 24 saat içerisinde, Erdoğan'ın "hallederiz" dediği iddia edilen konu çözülürse çözülür, çözülmezse, herkesi ciddi kararlar bekliyor.

Kalyoncu'yu imzalayıp imzalamama, Özgürgün'ü de imzalanmaması halinde, hükümeti bozup bozmama.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları