Esnek siyaset

Benim anlamadığım bir şey var ki eminim birçok insan da aynı soruyu soruyor ama içindeki bu keşmekeş içerisinde ortaya dökmeye bir türlü yanaşamıyor.

Soru şu:

Bu su işi ne oldu?

Evet anlaşmaya varıldı, imza atıldı, Başbakan Davutoğlu'nun da imza atması bekleniyor.

Onları anladık da, anlamadığımız, bu son 3-5 aydır biz neyi konuşuyoruz, ne istedik, ne aldık ve toplum olarak bu konuda nereye vardık.

Yola çıkış noktası CTP Parti Meclisi'nin suyun özelleştirilmesini reddetmesi idi.

Oradan yola çıkınca vardığınız nokta eğer, suyun özelleştirilmesi olursa herhangi bir yere varamamış olmuyor musunuz? Yoksa ben mi yanlış biliyorum?

Eğer yola, "asrın projesi" değil "asrın hatası" diyerek çıkarsanız ve vardığınız nokta, "Sisteme girmek istemeyen belediyeler, Türkiye'den gelen suyu alabilsinler" olursa yine herhangi bir yere varmamış oluyorsunuz.

Yanlış anlaşılmasın. Su konusunun artık geride kaldığına en çok sevinenlerdenim. Böyle bir tartışmanın gereksizliğini her fırsatta dile getirdim ve karşı çıkanlara bütün karşı çıkışlarım da "Bu tartışma bugünün tartışması değil. Bu tartışma 4 yıl önce yapılıp bitirilmesi gereken bir tartışmaydı" temelindeydi hep.

Ama bazılarının sosyal medya hesaplarından "iyi ki bu su tartışması oldu da kimin ne olduğunu gördük" ifadesine katılmakla birlikte onun söylediği perspektiften bakmıyorum.

Ben bu tartışmanın çok zararlı olduğunu düşünmekle birlikte, gerçek anlamda kimin ne olduğunu bizim de görebilmemiz açısında yararlı olduğunu düşünüyorum.

Su tartışması son buldu diyoruz ya. Aslında biraz naif bir yaklaşım olduğunu da buradan eklemeyi gerekli görüyorum.

Aman aman büyük bir değişikliği Ankara'ya kabul ettirip, Türkiye'ye karşı dik duruşun meyvelerini topladık diye birileri çıkıp konuşmasın çünkü öyle bir durum olmadığını artık herkes yavaş yavaş anlamış durumda.

Özelleştirme içselleştirildi. Alım garantisi baki kaldı. Belediyelerin pratikteki durumu ise gerçekten belirsiz. CTP PM'dekilerin kendi bakanlarına yaptıkları aleni hakaretler yanlarına kaldı, UBP'lilerin ültimatomları da havada.

Ben böyle esnek bir siyasi yelpaze görmedim.

Daha da yazardım ama sevgili Serhat İncirli geldi ve yazıma şöyle bir göz atıp, "Peeeee. Yazsan ne olacak ki. Boşver. Yürü gidip birkaç duble bir şey içelim de başka türlü bunların yarattığı stresten kurtulamayız" deyince hak verdim ve dediğini yapmak üzere bu yazıyı noktaladım.