Talat'ın engin öngörüsü ve Erhürman

Yayın Tarihi: 01/06/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Mehmet Ali Talat ne kadar da öngörüsü yüksek bir siyasetçiymiş.

Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin başına geçme kararı aldığında, birçok yerden kendisine yöneltilen, "Aktif siyasete giriyorsa II. Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ni boşaltması lazım" şeklindeki eleştirilere kulak tıkaması bu öngörüsünün ne kadar engin olduğunu gösteriyor.

Demek ki Sayın Talat, reform diyerek başlattığı bu sürecin bir yere varamayacağını bilerek bu yola girmiş ve gerisin geriye döneceği II. Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ni boşaltmamış, orada kendisine sunulan imkanları devlete iade etmemişti.

Gaza gelip, "Buradan yürür Başbakanlığa kadar giderim" deseydi ve Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ni bıraksaydı, bundan sonraki günlerinde misafirlerini evinin bahçesinde ağırlamak durumunda kalacaktı.

Öngörülü olmak işte burada devreye giriyor.

Gelelim bundan sonrasına.

"Benden sonrası Tufan" başlıklı yazımı sevgili Mehmet Moreket, "zirvedekiler" köşesine misafir etmesinden sonra çok zaman geçmedi ve Tufan Erhürman dün adaylığını açıkladı.

Talat giderayak tek adaylı bir kurultay olması için elinden geleni yaptı ve görünen o ki başardı ve CTP, ana akım potansiyel karşı adaylardan arınmış bir şekilde Kurultay'a gidecek.

Tabi bu ikna süreçleri içerisinde kırılan dökülenler olmadı mı? Tabi ki oldu.

Demokratik düşünce ve teamülleri ile ünlü Cumhuriyetçi Türk Partisi, adına istişare ve uzlaşı diyerek bir anlamda atama yolu ile Genel Başkan seçecek.

Bu söylediklerimin Tufan Erhürman ile bir ilgisi yok. Hatta yanlış hatırlamıyorsam, Tufan Erhürman ile ilgili bir yazımda "keşke Tufan Erhürman'dan birkaç tane daha olsa" ifadelerini kullanmışlığım vardır.

Samimi bir tespitim daha var, müstakbel CTP Genel Başkanı için kayıtlara geçmesi bakımında yazmakta fayda var diye düşündüğüm.

Tufan Erhürman Cumhuriyet Meclisi'ne ilk adım attığında hepimize derin bir nefes gibi gelmişti.

Partisinin söylediğinin tam aksini meclis kürsüsüne çıkıp göğsünü gere gere söyleyen ve hukuk ile vicdanının her şeyin önünde tutan bir vekil profili çizmişti. Bunu yapabilecek gücü de partili olmamaktan aldığını gördük hep birlikte. Kendisinin partili olmadığını, BG kanadı vekili olduğu dolayısıyla parti adına konuşamayacağını, parti yetkili organlarında yer almadığını almayacağını söylemişti bu pozisyonunu korumak için.

Gel zaman git zaman, BG kanadı ortadan kalktı ve Tufan Erhürman partili oldu. Olmakla kalmayıp, Talat'ın ekibinde partinin iki numaralı adamı, yani Genel Sekreteri oldu.

Şimdi de Parti Genel Başkanlığı'na soyundu.

İşte bu noktada, partili olmak ile Meclis'e ilk girdiği zamanki kimlikleri arasında yaşanması muhtemel bazı çatışmaları kendi içinde nasıl değerlendirecek onu merak ediyoruz.

Tufan Erhürman kardeşime bu vesile ile içtenlikle başarılar diliyorum.

İşi kolay olmayacak.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları