Garantilerrrrrr!

Yayın Tarihi: 03/09/16 11:33
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Garantilerle ilgili bugün yapılan fikir teatisi ya da beyin jimnastiğinden anlayabildiğimiz, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın garantilerle ilgili muhatabı Anastasiadis'e yeni bir şey anlattığıdır.

İlk kez masaya gelen bu yeni fikirler demetini ise Anastasiadis "hemfikir olduğumuz anlamına gelmez" sigortasını önüne koyarak bu yeni şeyleri dinlediğini ifade etti.

Bu garantilerle ilgili yeni fikirler ne olabilir?

Cumhurbaşkanı aslında ipuçları veriyor sürekli bir şekilde.

Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı:

"1960 ile 2016 arasındaki fark" diyor.

"Kıbrıslı Türkler güvenliklerini Türkiye ile birlikte görüyorlar" diyor.

"Kıbrıslı Türkler kendilerini güvende hissederken Kıbrıslı Rumlar tehdit altında hissetmemeli" diyor.

Bu ipuçları ne demek peki?

1960 ile 2016 arasındaki fark nedir bu anlamda? "Artık zaman değişti. Ne gerek var?" anlamında söylemiyor Cumhurbaşkanı bunu bence.

Bana göre 1960'ta Kıbrıslı Türklerin adanın dört yanındaki yerleşim birimlerinde karışık yaşadıkları, dolayısıyla onların güvenliğini sağlamak için garantör Türkiye'nin tüm adada garantörlük pozisyonu olması elzemdi.

Ancak 2016'da öyle karışık yaşanan bir durum olmadığı için durum farklı. Türkiye'nin, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Türk Kurucu Devleti topraklarındaki güvenliğini sağlaması modeli gibi anlıyorum.

''Kıbrıslı Türkler güvenlikleri Türkiye ile birlikte görüyorlar" lafı da buna son derece uygun.

Tahsin Ertuğruloğlu'nun, "Tek taraflı müdahale hakkı var mı yok mu?" şeklindeki kriteri de bu şekilde karşılanmış oluyor. Türkiye, Kıbrıs Türk Kurucu Devleti'nin güvenliğinden pekala sorumlu ve garantörü olabilir. Birileri, bu kurucu devletin toprak bütünlüğüne ya da oradaki insanların can ve malına gözünü dikerse, karşısında Türkiye'yi bulsun.

İngiliz üsleri ile ilgili bir sıkıntı olursa, Britanya müdahale etsin. Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıs Rum Kurucu Devleti kendini nasıl iyi hissedecekse öyle bir garantör bulsun.

Zaten 1960 Garanti Anlaşmaları'nın hiçbir şekilde değiştirilmeden, aynı şekilde kalması mümkün değil.

1960'ta Türkiye ve diğer garantörler, Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti'nin garantörü idi. O devlet ortadan kalkıyor madem, garanti anlaşmaları da tadil edilecek.

Aynı model bir garanti sistemi isteyen varsa da, bir kez daha düşünüp bunu sağda solda söylememesini salık veririm.

1960 Garantörlük Sistemi, üniter devlet için tasarlanmış bir sistemdi. Üniter devlet artık olmayacak ve federal bir yapı ve iki kurucu devlet olacak. Garanti sistemi tabiî ki yeni olmalı.

Türkiye ile Yunanistan bu konuyu Girit'te konuştu. Çavuşoğlu ile Akıncı şu sıralar çok sık bir araya geliyor.

İki- üç hafta sonra dünya diplomasisinin oyun alanı olan New York Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sanırım bu konunun çok daha yoğun bir şekilde tartışılacağı yer olacak.

Ama anladığımı söyleyeyim.

Üniter, tek devlettir. Garantisi başka türlü olur.

İki kurucu devletin oluşturduğu federal bir yapının garantileri de başka türlü olur.

Herkesin kendini güvende hissedeceği bir formül bulabiliyor muyuz? Ona bakalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları