Maksimalizmden makul noktaya yolculuk

Yayın Tarihi: 28/11/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Barış Burcu maksimalist dedi diye, kızılca kıyametler koptu. Ömrünü barışa adayan sözcüye, isminin olsun hatırını tutmayan barış sevdalıları, kızılcık sopasıyla girişti, Burcu kan kustu ama kızılcık şerbeti içmedi.

Sanki gelecekteki ortaklarımız dediği muhataplarına ana avrat küfretmiş, üstüne üstlük masaya benzin döküp yakmış gibi üzerine çullanıldı.

Müzakere masasındayken bir en üst pazarlık noktası olarak ortaya konulabilecek, ama henüz masa kurulmadan oturmak için ön şart dayatmalar yapmak harbiden maksimalizmdir.

Anasitasiadis'in makul olduğunu, maksimalist olmadığını söyleyebilmek için, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın "Bir toplumun güvenlik ihtiyacı diğer toplum için tehdit olmamalı" sözünü sadece bir kez tekrarlaması yetmez.

Çözümün ilk günü tek bir Türk asker kalmayacak ön şartı, makul değil; maksimalist bir yaklaşımdır. Sıfır garanti ön şartı, makul değil; maksimalist bir yaklaşımdır.

Müzakere için makulü arama eğilimi gerekir.

Her şeyi sıfırlamak ön şartıyla oturulan bir masada müzakere olmaz, olsa olsa dayatma olur.

Ama hava değişiyor. Maksimalist tutumlar dünyadan karşılık ve destek bulmayınca, optimum noktayı arama yolu açıldı. Önce kritik durumlardaki "bazmo" görevi yapan Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis konuştu. Dedi ki "Garantilerin geçici bir süre devam etmesini kabul ediyoruz".

E hani o Mont Pelerin'deki maksimalist, ilk günden 'sıfır garanti olmazsa 5'li masasına gelmeyiz' tripleri?

Oğul Papadopulos'un DİKO'su dışında ses eden olmadı. Kasulidis, oğul Papadopulos'a dün cevap verdi: "Dünyanın hiçbir yerinde bir ordunun, bir savaşta yenilmediği sürece, tek bir günde bir ülkeden çekip gitmesi mümkün değil".

Ardından masadaki şahin Hristodulidis de "Kıbrıs'ta 40 bin civarında Türk askeri bulunduğunu, bu sayıda askerin çekilmesinin bir gün içerisinde tamamlanamayacağını" açıkladı. E hani nerede Mont Pelerin'deki o ilk günden 'sıfır asker olmazsa 5'li masasına gelmeyiz' maksimalist tutumu?

Cumhurbaşkanı Akıncı, peşin peşin ön şart dayatmalarına işaret ederek "Böyle müzakere anlayışı olmaz" demişti. İşte o peşin dayatmacı maksimalist anlayış, bizdeki romantikler dışında karşılık bulamayınca, pozisyon düzeltmeye başladı.

İlk günden 'sıfır asker, sıfır garanti' diyen maksimalist yaklaşım, makule doğru yelken açtı. Böylelikle tıkanan müzakere masası, hatta müzakere masasını terk eden 'makul olanda buluşma felsefesi' kapıyı tıklattı, müzakere odasına girmek istiyor. Kapıyı 3 kez tıklatmadan o masaya geçilir mi bilemem!

Bu hafta, müzakere masasının durduğu odanın kapısı Anastasiadis, Hristodulidis ve Mavroyannis tarafından birer kere tıklatılacak. İlk tık maksimalist dayatmacılıktan makul noktaya doğru yumuşak hareketlerle pozisyon değiştirme hareketleri. Hepsi çok güzel hareketler, sonu da güzel olmalı.

İkinci tık, 5'li konferansa gitmek için haritayı bir tamam cebe indirme maksimalizminden, optimum noktaya tatlı kıvraklıkla yaklaşmak.

Üçünü tık, şu hem Annan Planı'nda olan, üstüne üstlük baba Papadopulos'un bile itiraz etmediği dönüşümlü başkanlık konusundaki cırlavıklık etme taktiğinden vazgeçmek. Üçüncü tıkla birlikte açılan kapının arkasında bir değil; 2 müzakere masası olacağı bir sır değil.

Gelelim bizim taraftaki iki "tık"a.

Sınırın karşı tarafındaki AKEL bile duygusallık ve seçim yenilgisi acısıyla çözüm yanlılarının hızla Akıncı karşıtına dönüşmelerinden kaygı duyduğunu açıkladı, neredeyse 'bari siz yapmayın böyle, Akıncı çözüm için son şanstır' dedi bizim romantiklere.

Şimdi sıra, maksimalist tutumlarından makul noktaya yelken açan Anastasiadis ve ekibini alkışlarken, Barış Burcu'ya da "Mont Pelerin'i maksimalist dayatmalarla tıkayan Rumlar, geçtiğimiz 1 haftadaki pozisyon düzeltmeleriyle seni haklı çıkardı abi" diyerek vefalı davranmakta.

Birinciyi yapacaklar ama ikinciden emin değilim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları