Son durum: Kadınlar bizi evde istemiyor

Yayın Tarihi: 08/01/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Telefondaki ses eşim Benan'a aitti. Eve ne zaman gideceğimi soruyor ve erken gelmem konusundaki isteğini iletiyordu. Sesinde üzgün bir ton.

"Yarın sabah Cenevre'ye uçuyorsun. En az bir hafta seni göremeyeceğiz. Bari bu akşam eve erken gel de seni görelim" diyordu.

İşlerimi jet hızıyla bitirdim. Eve normalden çok daha erken bir vakitte girdim.

Mutlu aile tablosunun tamamlayıcı unsuru olarak sofraya oturdum.

Tam Türk filmlerindeki gibi, masanın etrafındaki herkes mutlu. Gülümseyen yüzler. Tam "Kocacığım tuzu uzatır mısın? , "Buyur hayatım. Yemek çok lezzetli olmuş" , "Afiyet olsun canım" muhabbeti dönerken, sabah 05.20'deki İstanbul bağlantılı Cenevre uçuşumun İstanbul'daki hava şartları nedeniyle iptal edildiği haberi geldi.

Sanki İstanbul'daki kar fırtınası bizim yemek masasına sirayet etmiş gibi o mutlu tablo yerini buz gibi bir havaya bıraktı.

En azından bir pazar gününü onlarla geçireceğim diye sevineceğini düşündüğüm ev ahalisi meğerse evden, hatta ülkeden gitmem konusunda ne kadar hevesliymiş.

Meğer büyük hanımın, kardeşim Levent Kutay'ın eşi Manolya ile bir kahvaltı planı varmış. Küçük hanımın bir arkadaşının doğum günü varmış. Küçük beyin de herhalde bir planı var ki, benim sabahın ilk ışıklarında ülkeden ayrılamayacak oluşum, ulusal yas kadar hükmetti.

Tabiî Benan, işi şakaya vurarak olayı sosyal medyaya taşımakta gecikmedi.

"Kızlar. Pazar günkü planlarımız iptal. Hafta içi planlarımız da tehlikede. Adamların uçakları hava muhalefetine takıldı" şeklinde başlayan Facebook muhabbetine, Levent Kutay'ın ve Ulaş Barış'ın gidemeyişimizden dolayı "mağdur" olan eşleri Manolya ile Yonca da nefes almadan daldı. Yonca hatta Madonna'nın kendilerinin durumunu anlayacağını ve durumu anlatmaları halinde mutlaka özel uçağını göndereceğini söyledi. Manolya ise tüm ekibi Larnaka Havalimanı'na götürmek konusunda gönüllü oldu. Benim eşim Benan ise "uçak duası" önerisi yaptı.

Anlayacağınız… evde istenmiyoruz.

Sevilmediğimizden falan değil. En azından öyle ümit ediyorum.

Bu kadınların bir rutini var. Biz erkekler eve gittiğimizde ya da gereğinden fazla ortalıkta dolaştığımızda bu rutin bozuluyor sanırım. Yani ellerinin ayaklarının içinde dolaşan bizleri istemiyorlar. Bu kadar net.

Bunu bize doğrudan söylemiyorlar tabiî.

Kadın 'eve gelme' dese, 'bu akşam da eve vakitli gitmezsem karım beni kesin boşar' diyerek reddettiğimiz meyhane davetlerini kabul etmek durumunda kalırdık. Sıkıntı olurdu.

Tabiî, "Güle güle kocacığım. Git arkadaşlarınla ye iç, keyfine bak" denilerek öpücüklerle uğurlanıp sonra aradan bir saat geçmeden, telefonla, "Her gece dışarıdasın. Maşallah bekar hayatı yaşıyorsun. Ben ise evde hizmetçi ve çocuk bakıcısı" diye fırça yememin ardındaki mantığı henüz çözebilmiş değilim.

Sanırım bu kadınlar bizsiz olamıyorlar ama bizi de pek el ayak içinde istemiyorlar.

O yüzden, öyle 'ailemle daha fazla zaman geçireceğim' diyerek emekli olan ya da evden çalışmak isteyenlere nasihatım olsun: "Seni orada istemiyorlar. Part-time belki ama full-time asla."

Herkese iyi pazarlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları