Tsipras'ın, Soyer'in ifadesiyle, "küçük kahramanlıkları"

Federal çözüm ile ilgili umutlarım çok yavaş ama emin adımlarla azalıp yerini ihtiyata bırakıyor. Bunun nedenleri de var elbette.

Mesela kravatsız devrimci Alexis Tsipras'ın, Dışişleri Bakanı'na sahip çıkması ve onun hükümetin aldığı kararı uyguladığını söylemesi. Diğer taraftan ise Güney Kıbrıs ile Yunanistan politikalarının arasında bir fark olmadığının reklamının bolca yapılması.

Düz bir mantıkla, günah keçisi ilan ettiğimiz Koçias'ın aslında Tsipras ve Anastasiadis'in politikalarını Cenevre'de eksiksiz uygulamış olması.

Bunu ilk dikkatimize getiren Ferdi Sabit Soyer olmuştu.

Mont Pelerin düosundan sonra, Tsipras'ın hala 5'li zirveye Yunanistan'ın katılıp katılmayacağını o dönem henüz teyit etmemiş olması üzerine solcudan solcuya bir uyarı yapmıştı.

Kıbrıs Postası'na konuşan Soyer, Cenevre Zirvesi'ne yönelik Yunan Başbakan Tsipras'ın "bir solcu" olduğunu hatırlattı ve "Tsipras klasikten çıkan, farklı, demokratik ve ileriye açılım yapan politikaların günümüz şartlarında daha da gelişmesini mi sağlayacak yoksa klasik olana oynayarak iç siyasi endişelerle, ulusal bir kısım hadiselerin küçük kahramanı mı olacak?" diye sormuştu.

Anlaşılan Tsipras "küçük kahraman" olmaya karar vermiş.

Bunu KKTC'de görüp de dillendiren Ferdi Sabit Soyer ile oluşan yeni durum üzerine yeniden mutlaka sohbet etmek isterim ve bunun için bugün kolları sıvayacağımdan emin olabilirsiniz.

Tsipras'ın küçük kahramanlık yapma dürtüsünün neden geliştiğini ve kendisine bu konjonktürde neler sağlayacağını soracağım.

AB'ye kafa tutan, "dediğini yapmam ama parayı isterim. Olmadı referandum yaparım, Euro'dan çıkarım" diye konuşup bizdeki solcuların hayranlığı kazanan Tsipras'ın aslında diğerlerinden hiçbir farkının olmadığını ilk idrak edip bunu söyleyen Ferdi Sabit Soyer olmuştur.

Tabiî Güney Kıbrıs'ta Koçias'ın istenmeyen adam ilan edildiği yalanlarına da ilk başta ciddiyetle baktık ama onların da numaranın parçası olduğunu anlamak için çok zaman geçmedi.

Durduğumuz nokta neticede aynı, birinci tercihimiz federal bir çözümdür.

Herkes onun için çalışıyor.

Bunun karşısında duranlar, yerine koyabilecekleri, mevcut durum dışında bir şey getirdikleri gün, onları da dinlerim.

Ancak bu çözüm olmadığı takdirde, hem de yakın bir gelecekte, masadan kalktığımızda, yürüyeceğimiz yolun belirlenmesi için kolların sıvanması gerektiğini de düşünüyorum bir yandan.

Bu alternatif yolu ilhak olarak düşünmek isteyenler hayallerine kendilerini çok kaptırmasınlar bence.

Çünkü dünya hukukunun yeteri kadar dışında kaldığımızı düşünüyorum.

Tsipras ve ortaklarının küçük kahramanlıklarının, bizdeki sosyal medya manyakları ile sağ siyaset tarafından beslenen gereksizlerin büyük kahramanlık yapmak uğruna kullanabilecekleri bir argüman olamayacağını hatırlatmak isterim.