Ulaş Barış'ın rüyası

Washington'daki Lincoln Anıtı'nın merdivenlerinin tepesinde, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ırkçı uygulamalarının kaldırıldığı bir ülke düşleyen Martin Luther King'in "Bir düşüm var" konuşmasını yaptığı o tarihi günün üzerinden 54 yıl geçti. Afrika kökenli ABD Başkanlarının ilki Barack Obama'nın ülkenin başına geçmesi için ise o konuşmadan 46 yıl geçmesi gerekti. Hasbelkader 2006 yılında bulunduğum Washington'da, King'in bastığı yere basmışlığım ve Washington Anıtı'na doğru bakıp orada bekleyen 250 bin kişiyi hayal ederek, "Bir düşüm var" demişliğim vardır. Fotoğrafları da Kıbrıs Gazetesi'nden Ali Cansu'dadır.

Neden mi bunları anlatıyorum pazar pazar ve hemen her pazar yaptığımın aksine Benan ile uğraşmıyorum?

Bizim Ulaş Barış yüzünden.

Cumartesi gazeteye gidip, ikinci sabah kahvesini yudumlarken, Ulaş bana rüyasını anlattı.

Rüyasında Rum lider Anastasiadis ile Rum Başkanlık Sarayı'nda oturup sohbet ettiğini görmüş.

Sonra Anastasiadis, bir tercüman aracılığı ile Ulaş'a bir şeyler yazdırıyormuş.

Anastasiadis ile Ulaş'ın sohbetinde, beyaz giyimli bir şahıs daha varmış. Ulaş, hafızasını çok zorlamasına rağmen o kişinin Hristodulidis mi, yoksa bir başkası mı olduğunu hatırlayamadığını söyledi.

Ulaş, rüyasını anlatırken, ısrarla "Heyecan verici bir hava vardı. Kritik ve önemli bir iş yapılıyordu. Herkes heyecanlı ve mutluydu. Sanki çözüm anlaşmasının son rötuşlarını yapıyor gibiydiler" diye anlattı.

Anastasiadis'in kendisine ne yazdırdığını hatırlayamadığını da söyledi. Ulaş'ı tanıyanların aşina olduğu o kızgın ifadesiyle, "Belasını versin! Tam yazdırdıklarını bir daha okuyacaktım… uyandım" dedi ve beni kahkahalara boğdu.

Az önce hesabın yapmıştık.

Martin Luther King'in, o tarihi konuşmasının üzerinden 46 yıl geçtikten sonra rüyası gerçek oldu ve Afrika kökenli bir Amerikalı, Başkanlık koltuğuna oturdu.

Kıbrıs'ta federasyon temelli çözüm görüşmelerinin geçmişi 40 yıllık. Dolayısıyla bu hesaba göre Ulaş'ın rüyasının gerçek olması için daha 6 yıllık bir süre var.

Ama Ulaş'ın keyfini kaçırmak istememle birlikte Kıbrıs tarihinde 46 yıl önce yaşanan bir olay var ki, Ulaş'ın rüyasına tam ters ama anladığımız kadarıyla Güney'dekilerin hatırı sayılır bir kısmının rüyasına cuk diye oturuyor.

1971 yılında kurulan EOKA-B.

Anastasiadis'in Ulaş Barış'a ne yazdırdığını asla bilemeyeceğiz çünkü normalin dışında bir hareketle uyuya kalmayıp, vaktinden önce uyandı ve bu değerli bilgiden bizi mahrum bıraktı. O yüzden Ulaş'ın rüyasının Martin Luther King'in rüyası gibi gerçek olmasını dileyip dilemeyeceğimi bilemiyorum.

Kaçamak yapıp, "Hayırdır inşallah" diyerek, herkese iyi pazarlar diliyorum.