Anlama güçlüğü çekenler için Guterres Çerçevesi

Yayın Tarihi: 20/07/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Sevgili dostum Cenk Mutluyakalı, son derece güzel özetlemiş. "Anlama güçlüğü içinde olanlar için Guterres Kriterleri diye bir şey yaz" desen, çıkacak olan o özettir. Eline sağlık sevgili Cenk.

Şimdi Cenk'in "Deşifre için Anahtar" başlıklı yazısından aldığım notlara bakalım birlikte ve suçlamalara maruz bırakılmaya çalışılan Türk tarafının bu Guterres Kriterleri ya da Guterres Parametreleri karşısındaki pozisyonuna birlikte göz atalım.

Neymiş:

Federal devlette Dönüşümlü Başkanlık. Türk tarafı ne demiş? Kabul.

Yeni bir Güvenlik Rejimi. Türk tarafı ne demiş? Kabul

'Tek Yanlı Müdahale Hakkı'nın sonlanması. Her şey yolunda giderse ona da kabul.

Haritada Kıbrıslı Türklerin %29.2 oranı, Kıbrıslı Rumların 'geri iade' (Omorfo) hassasiyeti. Kabul

Yeni toprak düzenlemesinin 'gereksiz göçmen ve huzursuzluk' yaratmadan ilerlemesi. Kabul

Asker sayısının birinci günden itibaren azaltılması. Kabul

Toprak iadesi yapılacak yerlerde mülkünden edilmiş sahiplere; toprak düzenlemesine tabi olmayan bölgelerde kullanıcıya avantaj. Kabul.

Türk ve Yunan vatandaşlarına federal Kıbrıs'ta eş değer muamele. Kabul.

Daimi ikamette Türk vatandaşlarının eşitlikçi/adilane bir kotaya tabi olmaları. Kabul.

Etkin katılım ve 'ağırlıklı oy'un kriterlerinin belirlenmesi. Kabul.

Şimdi bu çerçevede samimiyet testini bir yana bırakalım. Samimiyetsizlik bir süre sonra ortaya çıkabilecek bir şeydir. Kabul eder gibi yaparsınız, hatta imza atarsınız, örneğin bizim vaka ile alakalı örnek verecek olursak, imza attığınız metin ile ilgili referandumda hayır kampanyası güdersiniz. O, samimiyetsizliktir.

Samimiyete gelmeden, yukarıda da belirttiğim gibi bu çerçeveye hangi taraf evet demiş, hangisi hayır demiş ona bakmak lazım.

Rum tarafı bu çerçevenin birçok noktasına hayır dediği için bugün bu noktada değil miyiz? Samimiyet testine daha gerek duymadan, çerçeveye girmeyi reddeden taraf belli değil mi?

Bu çerçeveye sıkı sıkıya sarılıp, ellerimizin üzerinde oturup beklemeyi gerektiriyorsa bu samimiyet testi bilemem ama karşı tarafın reddettikleri konusunda samimi davranmak ne kadar doğrudur onu tartışırım.

Gerçi karşı taraf dediğimiz Rum komşularımız, bence samimiyet testlerini geçmiş durumdadırlar.

Samimi bir şekilde bu çerçevenin içinde olmak istemediklerini ifade etmişlerdir.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın aklında ne var bilemem.

Değerlendirmeleri ne kadar sürecek, onu da bilemem.

Yeni yol ne olacak, benim hiç aklım ermez ama Crans Montana'nın "son" olduğunu Çavuşoğlu da Akıncı da defalarca dile getirdikten ve her iki kişiyi siyaseten belki de çok zor duruma sokacak esnemeler içeren çerçeveye de "kabul" dedikten sonra, "Ha son değilmiş pardon. Biz yanlış anladık. Hadi biraz daha esneyelim" demelerini beklemeyelim bence.

Cenk'in derlediği listeden arttırıp eksiltebileceklerimiz mi var benim göremediğim, onu da bilmiyorum.

Bence Akıncı ile Çavuşoğlu'nun samimiyetini teste tutmak, bu aşamadan sonra doğru olmaz.

Aslına bakarsanız, Türk tarafı da Rum tarafı da ne istedikleri konusunda samimi. Sadece bu istekler ve kırmızı çizgiler birbirleri ile kesişmiyor, hepsi bu.

Şimdi iş, bununla yaşamak zorunda olmayı hazmetmek.

Bu kadar da basit.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları