Kimseden değil, UniteCyprusNow'dan dinleyin...

Sevgili Esra Aygın, bana UniteCyprusNow platformunun basın bildirisini ulaştırdığında, ne yalan söyleyeyim biraz ön yargılı baktım. Bu nedenle kendimden utandığımı söylemekten utanmıyorum.

Yine çözüm umutlarını havada tutmaya çalışan bir metin okuyacağımı, şahsımın ve etrafımdakilerin hayal kırıklıkları ile baş etmenin yollarını ararken 'bir umut taciri bildirisi' göreceğimi düşünmüştüm, yanılmışım.

Metni okumaya başladığımda, belki de şimdiye kadar çözüm güçleri dediğimiz cenahtan ilk kez bu kadar gerçekçi, ayakları yere basan ve mantıklı bir açıklama ile karşı karşıya olduğumu anladım.

Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir gözlem raporu olarak değerlendiriyorum ve bu gerçekleri insani yöntemlerle gözlemleyip "dümdük" aktaran arkadaşlara teşekkür ediyorum.

UniteCyprusNow aktivistleri, her iki lidere de birer ziyaret gerçekleştirmiş ve her iki liderle yaptıkları görüşmelerde elde ettikleri intibaları gizlemeden, makyajlamadan aktarmışlar.

Vardıkları sonuç ise aslında tokat gibi.

"UniteCyprusNow her iki liderin de birbirlerine ve çözüm sürecine dair inançlarını yitirdiğine inanmaktadır."

Bir başka ifadeyle, bu adada onlardan daha fazla çözüm isteyen birileri olabileceğini düşünmüyor ve bu uğurda hayatlarını şekillendirdiklerini gözlemlediğim arkadaşlarımızdan oluşan UniteCyprusNow platformu bile onca iyimserliğe rağmen her iki liderin gözlerinde, umutlarını devam ettirecek bir pırıltı göremediklerini ifade ediyorlar.

Bu bence son derece ciddiye alınması gereken ve üzerinde düşünülmesi gereken bir şeydir.

UniteCyprusNow platformu, Anastasiadis ile görüşmelerinde Anastasiades'in, tek ayağının üstünde, Türkiye'nin katı tutumunun Crans-Montana'da yapılan Kıbrıs Konferansı'nın başarısız olmasına neden olduğunu söylediğini ifade ederken; Kıbrıs'ın birleştirilmesine dair UniteCyprusNow'un pratik önerilerini iletme şansı dahi vermediğini de anlattığını açıkladı.

Kamuoyu ile paylaştıkları bu beş maddelik önerileri ben de destekliyor ve altına imzamı atıyorum. Lakin sorun, benim ya da herhangi bir Kıbrıslı Türkün desteklemesi ya da karşı çıkması değil. Dikkat edilirse, Anastasiadis'in dinlemeyi bile reddettiği ve 'ayrıntı' diye nitelendirdiği öneriler, kapıların açılması, Kıbrıslı Türklere yapılan saldırıların faillerini cezalandırılması, federasyonun ne olduğu ile ilgili hakların bilgilendirilip, bilinçlendirilmesi, eğitim sistemlerinin reforma sokulması ve çözümsüzlüğün yarattığı günlük yaşam ile ilgili engelleri ortadan kaldıracak önlemlerin alınması.

Bunlara hangi Kıbrıslı Türk hayır dedi ki bugüne kadar?

Anastasiadis'in, başarısızlığın nedeninin Güvenlik ve Garantiler konusu olduğunu öne sürdüğünü ifade eden UniteCyprusNow, Anastasiadis'in, diğer konularda varılan uzlaşılar konusunda da memnuniyetsizliğini ifade ettiğini ve Yönetim ve Güç Paylaşımı konularında Kıbrıslı Türklere 'fazla yetkiler verildiğini' de söylediğini aktardı.

Yani bir eşit olarak kabul etmeme dürtüsüyle "gereğinden fazla hakkın verilmesi" fikrinin onu rahatsız ettiğini söyleyen Anastasiadis'in, resmi olarak dönüşümlü başkanlığı kabul etmediğini biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, Anastasiadis'e oranla daha nazik olduğunu anlıyorum UniteCyprusNow'un açıklamasından. Akıncı'nın, aktivistlerin sorularını doğrudan yanıtladığını ve hala daha iki toplumlu ve iki bölgeli federasyonu desteklediğini, Kıbrıs için federal çözümün son bulmadığına da inandığını söylediğini ifade eden UniteCyprusNow açıklaması, aynı zamanda Akıncı'nın, mevcut durumda güven yaratıcı önlemler bile uygulanamazken, bunun ne kadar gerçekçi olduğunu da sorguladığını ifade etti.

Parametre marametreyi bırakın bir kenara ve gerekli gereksiz herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı ve conflict resolution üstadı olduğu bir ortamda bilgi kirliliğine kendinizi kaptırmayın bence ve gerçeği UniteCyprusNow'dan dinleyin.

Çünkü her iki adamın gözlerinin içine bakıp neyin ne olduğunu anladılar.