Eğitim Bakanlığı'nda yaz tatilleri iptal edilmeli

Bir türlü kafam basmıyor.

Bir ülkede eğitimden önemli bir şey var mı? Bence yok.

Yetişecek genç beyinlerin ne şekilde yetişeceği ve ileride bu genç beyinlerin nasıl olgunlaşacağının tayin edildiği süreç olan eğitimde biz hiç mi yeterli, olmasa da kabul edilebilir ölçüyü tutturamayacağız?

Sınıf eksik, sınıf var penceresi yok, sınıf var penceresi de var, bu sefer öğretmeni yok. Okullar şantiye gibi. Hatta gibisi fazla.

Çok mu zor?

Yani yaz tatilinde bu inşaat işleri bitse de çocuklarımız bitmiş, eksikleri giderilmiş bir şekilde eğitim yılına başlasa olmaz mı?

Ya da bu konuda şikayet getiren sendika, sivil toplum ve medyanın, iş işten geçmeden bu eksiklikleri göstermesi o kadar mı zor?

Yoksa okulların ilk günü gazetelerin ön sayfasını süsleyecek 'Orta Doğu tipi fotoğraflara' ihtiyaç olacağından mı böyleyiz?

Eğitim Bakanı, okulların sorunlu açılacağını bile bile sorunsuz açılacağını neden söylüyor, onu da anlamıyorum.

Çıkıp dese ki, "Arkadaşlar, bu yıl x, y ve z ilkokulunda şu ve şu eksiklikler var, en yakın zamanda bunları çözeceğiz. Bu arada bu okullarda okuyan öğrencilerin mağdur olamaması için de şu ve şu önlemleri aldık" çok mu zor?

Yapmazsanız, "Eğitimin utanç günü", "Eğitim böyle başladı" ya da ''Eğitim yine kördüğüm" gibi gazete başlıklarıyla uyanır, böyle apışıp kalırsınız.

Eğitim sendikalarının grev sezonuna girdiği şu ulvi günlerde, eğitim otoritelerimiz neden sendikaların işlerini kolaylaştırıyorlar ki, anlamıyorum?

Çok mu okulumuz var? Eksiği gediği olan kaç tanesi? Neden bütün yaz boyunca izinleri kaldırıp, eğitim bakanlığı personeli seferber olup bu eksiklikleri tespit etmiyor? Hatta daha iyisi, neden 2018-2019 Eğitim Yılı için eksiklikleri şimdiden öngörüp, ihale ve bürokrasiyi bu günlerde halletmeye başlamıyor? İhtiyaç kasıma kadar belli olur, 2018 bütçesine bir güzel yerleştirilir, ocak ile mayıs arasında ihaleler tamamlanır, işler verilir, karneleri dağıtıldığı anda ise kazma vurulur, Eylül ayına kadar da pırıl pırıl okullarımız olur. Bizimki de dahil, eylülün ikinci haftasının salı gününde gazeteler bu gibi fotoğraf bulup yayımlayamaz ve sizin de canınızı sıkamaz.

Eğtim otoritelerinin canının sıkılması çok da umurumda değil gerçi ama onlara motivasyon olsun diye söylüyorum bunu. Burada en önemli şey, kum yığınları arasında oynayan ya da mermer kulelerinin üzerinde zıplayan çocuklar görmemek. Ey insanlar! Dünya okullarında yetkililer, çocuklar düşüp yaralanmasın diye her tarafı tartan ya da kauçuk ile kaplarken; bizler, okulların avlusunu inşaat şantiyesi gibi bırakıyoruz. Hadi yetişmedi. Müteahhit yavaş davrandı. Kısa bir açıklama, "X,Y ve Z okulları eğitime bir hafta geç başlayacak. Ekstra kurslar ile gerilikleri telafi edilecek" dense yine olur.

Ne bileyim… Hadi hep birlikte 'siyaset yapacağız diye' Bakan'ı suçlayalım. Kabul, suçlayalım. Ama memur ne yapıyor? Bürokrat ne yapıyor? Öğretmen ne yapıyor? Okul aile birlikleri ne yapıyor?

Hade be arkadaşlar, bu yaz Barselona yok, Cruise de olmasın, Alaçatı hiç olmaz. Siz tatile kışın çıkın. Çünkü anlaşıldığı üzere sizin işiniz yazın. Yazın çalışacaksınız ki, okullar açıldığında herkes rahat etsin.