Mazbatalar eskimeden, koltuklarda yer etmeden

Ve seçimler bitti. Yoksa bitmedi mi?

Anladığım kadarıyla bitmedi.

Halkın Partisi 9 milletvekili ile halkı temsil etmeye hak kazandığı halde halkın en fazla güvendiği parti konumundaki Ulusal Birlik Partisi ile koalisyon konusunda görüşmeyi bile peşinen reddetmesi ile zaten son derece sınırlı olan hükümet formülleri iyice azaldı.

UBP'nin 21'i ile HP'nin 9'unun getireceği 30 milletvekili destekli hükümet formülü masadan alelacele kaldırılınca, farklı alternatifler bakmak durumunda kalıyoruz. UBP ile CTP'nin 33 vekil destekli hükümet ihtimali teknik olarak orada iken, bir önce deneyimin ağızda bıraktığı acı tat ve Tufan Erhürman'ın defalarca dillendirdiği "UBP ile kurmam" söylemi bu ihtimali de ortadan kaldırıyor.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'e Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini verdikten sonra HP'ye gitmeyeceğine ve CTP'yi sadece formalite icabı ziyaret edeceğine göre, geriye Demokrat Parti ile Yeniden Doğuş Partisi kalıyor. Her iki partinin de mecliste grubu olmaması, komitelerde sandalye sahibi olmalarının önünde engel olduğu için bu sefer komitelerde UBP ve CTP-HP gruplarının eşitliği söz konusu olacağından takdir edersiniz ki oralardan yasa falan çıkmayacak. Yani UBP en yakın rakibini neredeyse ikiye katlayacak derecede yüksek bir oyla sandıktan birinci çıkmasına karşın alınan tavırlar nedeniyle kendine ortak bulamayacak gibi görünüyor.

Peki Cumhurbaşkanı'nın 15 gün sonraki ikinci tercihi haliyle CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman olacak. O da 15 gün bir dolanacak. UBP'nin dışındaki partilerle UBP'nin dışarıda olacağı bir hükümet kurmayı deneyecek. Aritmetiksel olarak bütün partileri toplayıp 5'li ya da dar bir marjla 4'lü bir koalisyon şeklinde bir hükümet kurabilir ama Tufan Hoca bunu yapmayacak kadar akıllıdır. Zaten ciddi bir toparlanma ihtiyacı hasıl olduğu görülen Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin yamalı bohça gibi bir hükümete başkanlık etmesi bu toparlanmasına hiçbir şekilde hizmet etmeyeceğini o da biliyor.

Anayasaya şöyle bir baktım 60 gün içinde bir hükümetin kurulamaması durumunda Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesini istemek durumunda kalacağını yazıyor.

Yani en geç iki ay içerisinde seçimin tekrarlanması gündemimizde olacak gibi görüyorum.

Hâl böyle iken, alınan kararlar geri alınmayacak ise, bu 60 ve ondan sonra geçecek olan 30-40 günü yani toplam 100 günü haybeye heba etmemek lazım diye düşünüyorum.

Seçimlerin sonucu resmi gazetede yayınladıktan sonra kendiliğinden Hüseyin Angolemli Bakanlığı'nda toplanacak olan meclis, kafadan seçimin yenileme kararı alsın derim.

Hazır herkes seçim havasındayken, bu havadan çıkmadan hükümetin kurulabileceği bir aritmetik oluşturmayı bir daha deneyelim. Mazbatalar eskimeden, koltuklarda yer etmeden.