Ah Cumhurbaşkanım ah!

Sayın Başkan.

Halef selef Başbakanların kucaklaşma fotoğrafı içimizi ısıtırken, vekilliği kaybettiği gün kendisini polise şikâyet eden halefine büyük bir nezaketle görev devreden eski Dışişleri Bakanı'nın ortaya koyduğu güzel tablo ile yeni dönemle ilgili umutlarımız yeşerirken, gerginliği tırmandıran bir yaklaşımla ve üslupla iç siyasete müdahil olma isteğiniz neden depreşti anlamadım.

Eski Başbakan harita ile ilgili bir soru üzerine "komik" dedi. Siz de sözcünüz aracılığı ile harita konusunda Özgürgün'e cevap vermekle sınırlı bir açıklama yerine, Özgürgün'ün neden hükümet kuramadığı ile ilgili ortamı germekten başka hiçbir işe yaramayan bir açıklama yaptırttınız.

Özgürgün'den Cumhurbaşkanı'nın hükümet kurulma çalışmalarına müdahil olduğu ile ilgili bir açıklamasını ben duymadım. Ancak sözcünüz aracılığı ile yaptığınız açıklamanın ikinci kısmı, bu tür şüpheleri besleyecek cinsten olduğunu buradan söylemek durumundayım. Mesela, sözcü tarafından kaleme alınan ve eski Başbakan'a bu kadar alakasız bir şekilde saldıran bir Cumhurbaşkanlığı açıklaması okuyup, parçaları da bir araya getirdiğimde aklıma bin bir türlü şey gelir.

Devlet ciddiyetine yakışmayacak bir üslupla Ana muhalefet Partisi Genel Bakanı ve daha düne kadar ülkenin başbakanı olan kişinin ruh hali üzerine açıklama bina etmek bir Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, dolayısıyla da bir Cumhurbaşkanı için ne kadar doğrudur?

Ne kadar titiz olduğunuzu bilenlerdenim. Yani sözcünüzün açıklamalarını gözden geçirdiğinizden de eminim.

Ancak açıklamanızda hükümet ve ana muhalefet partileri ile iyi ilişkiler içerisinde olmayı arzu ettiğinizi sözcünüz aracılığı ile beyan ettikten sonra Özgürgün'ün ruh halini dilinize dolamanız, "tarafsız Cumhurbaşkanı" statünüze halel getirmez mi?

Kıbrıs sorunu bağlamında sizin Özgürgün ile aynı görüşte olmadığınızı herkes biliyor. Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak ikinizin de tavır ve taraflarınız nettir. Bu konuda pervasızca açıklamalar yapmak, her iki taraf için saygı çerçevesinde mubahtır. Ancak söz konusu iç siyaset olunca, henüz "Başkanlık ve partili Cumhurbaşkanı" sistemine geçmediğinizi anımsatmak bir yurttaş olarak hakkımdır diye düşünürüm.

Sizi tanımasam, bu açıklamanın ikinci kısmının UBP ve Özgürgün'den intikam almak ruh hali ile kaleme alındığını düşüneceğim neredeyse. Hani o vekilliği kaybedenlerin ardından helva yapanların ruh hali gibi.

Aralık ayında iade edilen harita ile ilgili kamuoyuna açıklama yapmak hükümetin kurulduğu güne denk gelmesi garipliği ortada iken, bu konuda söz söyleyenlere sadece bu konuda yanıt vermek bana göre daha doğrudur.

Ama tabi yine de siz bilirsiniz.