Şu elektrikli araba işini konuşsak diyorum

Yayın Tarihi: 25/03/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

BMW'nin davetlisi olarak gittiğimiz Bavyera'nın Paris'i Münih'ten döndük. Bir izlenim yazısı daha yazıp KKTC'nin kısır politik yaşamına yarın dönerim diye düşündüm.

BMW'nin Münih'teki merkezini ziyarete giderken bu araba şirketlerinin dünyayı kirleten, korkunç, endüstriyalist, paradan başka hiçbir şeyi düşünmeyen arsız imajı benim nazarımda bu şirket için de geçerli idi.

Ancak gördüklerim BMW'nin o imajını ortadan kaldırmaya çalışmanın yanı sıra çevre, çalışan hakları gibi otomobil üreticisi dev firmalardan beklemediğimiz bir aksiyon içerisinde olduğunu görmek güzeldi.

Ağır işlerin robotlar tarafından yapıldığını, ince işçiliğin ise insan eliyle yerine getirildiğini gözlerimizle gördük. Bu arada çalışanların memnuniyetini de gözlemleme şansımız oldu.

Ayakta çalışmayı gerektiren işlerde, çalışanların ayakta iken bile yaslanabileceği özel ergonomik sandalyelerden tutun da, üzerlerine giydikleri vücudu yorup zamanla zarar vermeyecek özel aparatlara kadar her şey düşünülmüş. Ayrıca çalışanların çalışma ortamları ile ilgili şikâyetlerini yerinde gözlemleyen ve üst yönetime raporlayan, çareler üreten özel bir birim bile var.

Çalışanların tümünün yüzü gülüyor ve BMW'de çalışmaktan gurur duyar gibi bir halleri vardı.

Sorup öğrendiğimizde, 2 binden fazla farklı sözleşme ile çalışanların güvence altında olduğu ve yıl sonunda BMW'nin mali başarısı söz konusu olduğunda tüm çalışanların eşit oranda bundan pay aldığını öğrendik.

Üretiminin Almanya'da iki üretim tesisinde, Hollanda'da bir tesiste, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğunu ve ucuz işçiliğin ve işçi sömürüsünün büyük şirketlerce hunharca yapıldığı Tayvan ve Vietnam gibi ülkelerde üretim tesisi kurulmadığını öğrenince zaten hesabı daha doğru yapabiliyorsunuz.

Bunun yanında bir araba devinden beklemediğiniz bir çevreye duyarlılık da göze çarptı. Misal, BMW,İ3 diye tamamen elektrikle çalışan bir araba yapmış. Arabayı şarj ediyorsunuz 300 kilometre gidiyor. KKTC'de taksici olsanız bile bir günde bu kadar yol yapmazsınız. Bizde elektrik şimdilik pahalı olmasına karşın akaryakıt fiyatları ile karşılaştırınca yine de çok ucuz. Yenilenebilir enerji ve kablo ile elektrik bir gerçeklik haline gelince, bu arabalar bizim için biçilmiş kaftan olur diye düşünürüm.

Ama tabii ki bir politika üretmek ve çevreciliğin Alagadi Sahili'nden çöp toplama ile sınırlı olmadığını öğrenmek gerekecek ilk başta.

Araba şirketlerinin çevreye duyarsız, hunharca dünyayı kirleten şirketler olduğunu düşündüğümüz söyledik ya, bu çok hoşuma giden arabanın üretildiği malzemenin yüzde 95'ten fazlası geri dönüştürülebilir malzemeden olduğunu öğrenince arabaya sarılıp öpmek istedim. Evet BMW i3'ün ömrü bitince aküsü dahil üretildiği tüm malzemenin yüzde 95'i yeniden kullanılabiliyor.

Onunla da kalmıyor. Başka alanlarda günlük kullanılan malzemelerden geri dönüştürülmüş hammaddeler de kullanılıyor. Örneğin kapıların içindeki döşeme geri dönüştürülmüş plastik şişelerden. İnanılır gibi değil.

Gelelim elektrikli ve sıfır emisyon araba işine. Almanya Devleti bu tür bir araba alan kişiye sorgusuz sualsiz 6 bin Euro'luk bir çek gönderiyor. Yani, "Elektrikli bir araba al, çevreyi kirletme seni teşvik edelim" diyor Almanca olarak tabii.

Biz ise hala eski usul, arabaları tartıp okka hesabı vergilendiriyoruz ve yollarımızdaki araba sayısı neredeyse seçmen sayısı kadar olan ülkemizde elektrikli araba konusunu konuşmuyoruz bile. Ben diyorum ki artık konuşalım.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları