Haberimize dokunma!

Yayın Tarihi: 05/04/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
İşi gazetecilik olan bir muhabir, günlerce bir haber üzerinde uğraşır. Bilgileri belgeleri derler, haberi yazar, editörüne verir, o üzerinden geçer. Akabinde yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni bakar. Eksiklerini ya da fazlalarını söyler, düzeltir düzelttirir. Zaman zaman avukatlar sürece dahil olur.

Haber incelenir, dava konusu var mı diye ince elenip sık dokunur. Gazetecilerin emeği ve haber üretmek için ortaya koydukları heyecan ile birlikte fedakârlık bir yana, gazetenin bina giderleri, enerji giderleri, insan kaynağı giderleri, devlete olan yükümlükleri de bir haberin oluşum sürecinin girdileridirler.

Bütün bunlar bir araya geldikten sonra ortaya çıkan özel haberler, büyük bir ekibin üretimi olarak artık yayınlamaya hazırdır. Bu süreç bazen bir gün bazen de haftalarca sürebilir.

Sürecin tamamlanmasının ardından ise haber, ilgili gazete ya da internet gazetesi tarafından yayınlanır.

Yayınlanır yayınlanmaz, daha haberi üreten kurumun okuyucusu bile haberi okumaya dahi fırsat bulmadan, emek ve haber hırsızları, sağ tuş ile haberi kopyalayıp sanki kendi üretimleriymiş gibi yayınlayıveriyorlar.

Emek koymadan, masraf etmeden, sadece bir iki parmak hareketi ile mesleği gazetecilik olan, habercilik ile hayatlarını kazanan ve bunu bir yaşam biçimi olarak benimseyen insanların emeğini çalıyorlar.

Malınız çalındığı için mi üzüleceksiniz, yoksa motive etmek için binbir takla attığınız genç muhabirlerin morallerinin bozulmasına mı? Kızgınlığınızı ifade edebileceğiniz ve 'bir daha emeğimizi çalma' diyebileceğiniz hırsız sitelerin künyelerinde bir muhatap dahi bulamadığınıza mı, yoksa Türk Ajansı Kıbrıs'ın şifresini bir yerden aşırarak yayın yapan ve bir gazeteci dahi istihdam etmeye gerek bile duymayan ama sitesini reklamlarla dolduran faili meçhul korsan site sahiplerine şikâyet edebileceğiniz bir makam olmamasına mı?

İşte kurumsal olarak çalışan, bünyesinde gazeteci, haberci çalıştıran gazeteler, bir komite oluşturup, kanayan bir yara haline gelen ve medyamızın erimesine neden olan bu virüsü teşhis ve tedavi etmek için Gazeteciler Birliği çatısı altında bir komite oluşturduk.

'Haberimize Dokunma' sözü ile yola çıkan bu ekip, haberin ne kadar kıymetli olduğunu, değerli bir eser olarak muamele görmesi gerektiğin ve çalınması halinde çalanın değerli bir malı çalan olarak muamele göreceği bir sistem kurulması için kolları sıvadı.

Bu konuda hükümetten, yasa koyuculardan ve uygulayıcılarından destek beklediğimizi söylemeye gerek yok sanırım.

Bu ülkede medya dördüncü güç ise eğer, bu gücün çok daha derli toplu, muhatabı belli, kuralları sarih ve gücü elinde bulunduranların ahlaklı olmasının elbette ülkeye bir katkısı olacaktır.

Son sözümüz şu olsun.

Haberimiz değerlidir. Haberimize dokunma.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları