Müşavirlik şeysi üzerine biraz daha düşünce

Yayın Tarihi: 09/04/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Dünkü Müşavirlik Yasa Tasarısı ile ilgili yazım bayağı bir ilgi görmüş sanırım. O nedenle, "Müşavirlik şeysi üzerine biraz daha düşünce" diye bir eser daha kaleme alayım istedim.

Hükümetin, şimdiye kadar müşavir olmuş ve işe gitmeden maaş alma tadına varmış olanların dışındaki üst düzey yöneticileri kapsayacak, gerçekten saçma bir yasa yapmaya hazırlandığını dün yazmıştık. Bugün ise biraz daha spesifik noktalara değinelim.

İsim falan versem yeridir ama vermeyeyim daha iyi.

Misal, bir arkadaşı memur iken, İlgili Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın imzaladığı bir üçlü kararname ile bir dairenin başına getirdiniz.

Ona sorumluluk verdiniz. Sonra o arkadaş o kadar başarılı ve alanı ile ilgili ciddi bir hafıza sahibi haline geldiğinde, sıklıkla değişen hükümet mensupları sözünü ettiğimiz arkadaşı görevden almayıp ondan yararlanmak istemişler. Ne oluyor böylelikle, o hafıza gelişiyor, büyüyor ve o alanda sözünü ettiğimiz arkadaş bir otorite haline geliyor.

Hükümetler değiştiği halde, bu arkadaş görevden alınmadığı için o müşavirlik şerbetinden de içememiş. Hakkı olduğu halde içemediğinden, bu hükümetin müşavirlik yasasından muaf tuttuğu diğer arkadaşları gibi olamıyor. Ve gerisin geriye, yönettiği daireye memur oluyor. Hatta bu geçen süre içerisinde kendisinden daha kıdemsiz memurlar, kıdem basmışlar, dereceleri yükselmiş, amir, hatta müdür muavini bile olmuşlardır.

Tek kusuru yeni gelen bakan tarafından görevden alınmamak olan ve sözünü ettiğimiz daireyi son 5 yıldır yöneten kişi ise bir zamanlar talimat verdiği ve iş öğrettiği kişilerden talimat almak durumunda kalacak.

İsim vermek istemiyorum ama çok daha dramatik örnekleri var.

Dün söylediklerimi yeniden tekrarlamak istemem ama hükümetin amacı müşavirliği kaldırmak olmamalı.

Müşavirlerin aldıkları maaşın karşılığını devlete, dolasıyla topluma vermelerini sağlayacak bir düzenleme yapmak olmalı.

50'ye yakın kişinin maaşını bir iki bin TL düşürmekle uğraşmak yerine, maaşlarına hiçbir şekilde dokunamadığınız ve üstüne üstlük karşılığında hiçbir şey almadığınız 150'ye yakın kişinin peşine düşüp onların bürokratik hafızasından yararlanmak olmalı bence.

Hemen bir bina tutulsun. Başına bir de müsteşar konumunda birisi konsun. Devlette fazladan olan kitabet kadrolarından insanlar buraya aktarılsın ve müşavirlere, Kamu Hizmeti Komisyonu yeni görev yerlerini derhal tebliğ etsin.

Yeni bir devlet kurumu oluşturun.

Adına ne bileyim, Yüksek İstişare Dairesi deyin isterseniz. İçine; işinin ehli, devletten hâlihazırda maaş alan ve proje üretebilecek kapasitede insanları yerleştirin.

Onları çalıştırmak mı? O da sizin işiniz.

İşiniz olmayan tek şey ise şu anda yapmaya çalıştığınızdır. Neresinden bakarsak bakalım; büyük bir adaletsizlik, şahane bir iş bilmezlik ve vergi verenin parasını havaya atmadığınızı söyleyerek tam da bunu yapmaktan başka bir şey değil.

An itibarıyla müşavirlik şeysi üzerine düşünce üretmeyi bırakıyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları