Halk hükümet istiyor, kayyum değil

Uzunca sayılabilecek bir süredir sessizliğimi koruduğumu fark etmişsinizdir. Hükümet çevrelerindeki bazı kişiler kalemimin sivri olduğu ve yıkıcı davrandığım ile ilgili görüşlerini yakın çevremle paylaştıklarından, biraz sessiz kalmanın isabetli olacağı kanaatine vardım kendi kendime.

Şimdi sanırım artık biraz konuşmanın zamanı geldi.

Geldi çünkü hükümetin gidişatı, gelirken söyledikleri ile pek uyuşmuyor. Uyuşturmaya çalıştıkça da asıl sorunlar gözden kaçıyor ya da ihmal ediliyor.

Misal vatandaşlıkların iptali icraatı.

1200 istisnai vatandaşlık verilmiş geçmiş hükümet döneminde, iptal ede ede 175 tanesini iptal etmişsiniz. Hem de yalan yanlış gerekli gereksiz içinden tombaladan çeker gibi. Geriye kalan bin 25 tanesi ne olacak?

Onları da iptal etmezseniz o zaman basit bir matematik hesabı ile sizin "tuh kaka" dediğiniz UBP-DP hükümetinin bu istisnai vatandaşlık anlamındaki icraatını yüzde 85,5 oranında haklı ve doğru bulduğunuzu işaret ediyor. Çünkü yaptıkları istisnai vatandaşlıkların sadece yüzde 14.5'ünü iptal edebilmişsiniz.

Yani seçim öncesi halka doğruları söylememişsiniz.

Geçiyorum.

Güney Kıbrıs 350 Bin Euro'luk bir ev ya da arazi satın alanlar, Kıbrıs Cumhuriyeti ve haliyle Avrupa Birliği yurttaşlığı veriyor. Bizde ise 1 Milyon Euro'luk yatırımı olan adamın vatandaşlığını iptal etmeye çalışıyorsunuz. Kıbrıs Postası adındaki "gıcık" gazete haberini yapınca bundan cayıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, Güney Kıbrıs'taki insanlar sizin gibi insan.

Oturuyorlar ve yasa yapıyorlar ve 350 Bin Euro yatırım yapana yurttaşlık veriyorlar. 1000 yurttaşlık 350 Milyon Euro, 10 bin Yurttaşlık 5,5 Milyar Euro.

Madem bu KKTC yurttaşlığı bu kadar kıymetli, UBP-DP hükümetinin vatandaşlık icraatının beğenmediğiniz yüzde 14,5'luk kısmını iptal edip, yüzde 18,5'luk kısmına yeniden onay vermek için harcayacağınız çabayı, yeni bir yurttaşlık yasası yazıverseniz diyorum.

Anlaşılan önceliğiniz bir yolunu bulup bir önceki hükümeti cezalandırmaktır ancak halkın buna ihtiyacı yok. Halk size hükümet etmek, dövize karşı vadettiğiniz önlemleri almak için, ülkeyi güllük gülistanlığa çevirmek için oralara gelebilmek için toplamda yetecek oyu verdi. Sizi devletin başına icraat yetkisi ve becerisi olmayan bir kayyum olarak atamadı. Bilesiniz.

Halkın aslında Ulusal Birlik Partisi'ni seçtiğinin zaten farkındasınız ve bir araya getirdiğiniz toplam oyun kendi yarattığınız tepkilerden oluştuğunu ve tepeden yapılan bir organizasyonla bütünlendiğini kendi kendinize itiraf dahi etmeseniz de farkındasınız.

Bu farkındalığınızı kendinize kılavuz yapın bence. İcraat yapmayıp, döviz karşısında çaresiz olduğunuzu itiraf edip, elektrikten süte, doktor vizitelerinden iğne ipliğe her şeye zam yaparken, ne kamu yatırımı ne de özel girişimin önünü açmazken, slogansı şovlarla halkın vaktini çalarken, yarattığınız tepkinin geceden sabaha size dönebileceğini hesaplayarak atın adımlarınızı bence.

İcraat sözü verdiniz, intikam sözü vermiş gibi davranıyorsunuz.

Az önce de dedim, halk hükümet istiyor, kayyum değil.