Pek bir şey değiştirmeyen seçimlerin ön analizi

Ne bizde ne de Türkiye'de değişen bir şey olmadı. Çoğu Belediye Başkanı yerinde kaldı. İnce ince değişeceğinden belirli çevrelerce ümit edilen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da yerli yerinde kaldı.

Yani şikayet edenlere çok fazla bakmamak lazım artık. Herkes memnun demek.

Baksanıza sanki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde belediyecilik bizim Ulaş Barış'ın dediği gibi Norveç standartlarını da aşmış, her yer güllük gülistanlık da değişen belediye başkan sayısı yok denecek kadar az.

İnsanlar belediyelerini batıranları yeniden başkan yapmasalar bile, hatırı sayılır oy verdikleri yerler bile var.

UBP içindeki oyunlar ve disiplinsizlikler bazı yerlerde UBP lehine sonuçlara etki ederken, bazı yerlerde bir UBP'li oradan alıp, bağımsız kılığındaki bir başka UBP'liyi yerine koydu. Bana göre UBP bu işe ciddi şekilde eğilip, gereğini derhal yapmalı. Özellikle Mağusa'da sağlam bir operasyon olmazsa, UBP daha da yozlaşıp disiplinden uzaklaşacak.

CTP'nin de pek kaybı yok. Biraz 'güvenli mod'da girdiği bu seçimde, bazı yerleri de kıl farkıyla kaybetti.

TDP Lefkoşa'yı yeniden kazandı. Lefkoşalı Harmancı'ya, "Sen bir dönem daha hakediyorsun" diyerek kullandığı enkaz edebiyatına prim verdi ve ilk dönemini enkaz kaldırmaya ayırdığını teslim etti.

Demokrat Parti Lefkoşa'da Gencay Eroğlu'na çok asıldı. İyi bir adaydı ama Eroğlu ve ailesi ile ilgili soru işaretleri dağılana kadar anlaşılan Lefkoşalı kararını vermişti.

Lapta Eski Belediye Başkanı, 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kudret Özersay'ı desteklemesi ve 2018 seçimlerinde güçlü bir UBP milletvekilinin bizzat aleyhine çalışmasının karşılığını bir zamanlar rekor oyla sağlamlaştırdığı koltuğunu kaybetmekle gördü.

Güzelyurt'ta Mahmut Özçınar ve Gönyeli'de Ahmet Benli için "Bu artık son dönem olsun" sinyalleri verildi.

Güzelyurt'ta hükümet ittifakının tek çalışan yerinin başarılı olamaması da not edilmesi gereken bir olgu olarak orada duruyor.

Mustafa Akyön bence seçiminin başarılılarından. Evet seçimi kazanamadı ama aynen Lefke'de Timuçin Pirgalıoğlu ve Girne'de Birol Karaman gibi önümüzdeki dönemin ses getirecek siyasetçilerinden olacaklarının işaretini verenler oldular.

Sümer Aygın, Nidai Güngördü'den koltuğu almak üzere partisinin hilafına ortaya çıktı ama Birol Karaman'ın şansını büyük ölçüde öldürdü.

Ne oldu? Aynen Mağusa'da Güneş Güneşoğlu'nun yaptığı gibi bağımsız belediye başkanları Güngördü ile Arter yerlerinden sökülemedi.

Bir de bahsetmeden geçmek olmazdı.

Halkın Partisi 5 beldede aday gösterdi. Genel Sekreterin "oylarımızı koruduk" sözünü not etmekle birlikte, beşte sıfır çekmesi, "HP'li Belediyeler çalışıyor" sloganının başka bahara kalmasına neden oldu.

Neticede, pek değişen bir şey olmadı.

Belediye meclis üyeliklerine bugün bakacağız. Oradan da buna benzer bir yazı çıkar herhalde. Ondan sonra da seçim yasağı bahanesi de ortadan kalktığından gerçek icraata bakmaya başlayacağımızı ümit ederim.