Deneyim, çene, domates ve bizim ekonomistler

Hükümet 23 maddelik bir kriz paketi açıkladı dün Meclis Genel Kurulu'nda. Haliyle muhalefet de hazır bu fırsatı bulmuşken, özellikle Ana Muhalefet Ulusal Birlik Partisi hükümet etmek konusunda ne kadar deneyimli olduğunu ahaliye gösterecek platformu bulunca kullandı.

Hükümetin paketi, muhalefet ile paylaşmadan bunu Meclis platformuna taşıması, UBP'lilerin hazırlıksız da olsalar bu konuda en azından laf üretebilecek kapasiteye sahip olduklarını görmemize yetti.

Hükümetin Serdar Denktaş ve biraz da Fikri Ataoğlu haricindeki tüm kabinenin deneyimsiz olduğu gerçeği ve 11 kişilik ekibin 9'unun ilk siyasi deneyiminin bakanlık görevi olması bu farkın iyice belirginleşmesine yol açtı.

UBP bu ülkeyi daha iyi yönetir demiyorum.

Ama UBP'nin doğasıyla daha deneyimli ve devletin yapısını çok daha iyi bilen kadrolara sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bu nedenle dün Meclis'te ciddi bir UBP varlığı gördük ve hissettik.

Evet Başbakan ve Maliye Bakanı rakamlarla konuşmayı seviyor ama birkaçı hariç tüm UBP'li vekiller rakamlarla, bu hükümetin yapmadıklarını ve kendi dönemlerinde yapılanları bir bir sıraladılar ve olağanüstü meclis toplantısı 8 saat sürdü.

Bazı HP'li vekillerin sosyal medya paylaşımlarında, "Bunlar her şeye muhalefet. Popülizm yapıyorlar. Öneri yok. Bol çene var sadece" gibi laflar ettiler.

Kulağa tanıdık geliyor değil mi?

HP'nin muhalefette olduğu dönemde, iktidara geldikleri zaman dövizin yükselmesi ile ilgili alacakları tedbirleri dinlemiştik. FİF denen şeyi de o zaman duymuştuk. Sanırım onlar da o zaman duymuşlar ki, onun da matah birşey olduğunu sanmışlar. Yani öneri vardı çene ile birlikte ama önerilerinin pek de tutmadığını bugün görüyoruz.

Hükümetin iyi niyetli ama çaresiz döviz önlemleri, ne yazık ki 'wow efekti' dediğimiz şeyden yine yoksun kaldı.

Ben ekonomiden anlamam. Anlamadığımı da defalarca bu sütundan okuyucularımla paylaştım. Ekonomi bilgim, sevgili Hüda Hüdaverdi hocamdan bana 7 yaşındaki çocukların anlayabileceği bir lisanda anlatmasını rica ettiğim ekonomi prensipleri ile sınırlıdır.

Misal, domates piyasada çok olursa ve hiç kimse almak istemezse fiyatı düşer, domates kıt olunca ve herkes almak isterse fiyatı yükselir. Döviz de aynı şekilde, herkes döviz almak isterse ve piyasada yeteri kadar yoksa değeri artar.

Ekonomiden anlamadığım için dün arkadaşlara, bu işin erbapları ile konuşmalarını söyledim.

Tam 7 tane ekonomist ile görüşüldü.

Her siyasi görüşten, her açıdan bakabilecek 7 değişik ekonomist.

Bir tanesi bile, "Çok yerinde önlemler. Bunlar uygulanırsa, ahali rahata erer" demedi yeminle.

Hade ben ekonomiyi domates benzetmesi ile ancak kavrayabilmiş bir adamım. Ancak bu ekonomistler, etkin önlem ile çok da etkin olmayacak önlem arasındaki farkı biliyorlardır.