Çözümsüzlüğün getirdiği Cumhuriyet çelişkisi

Yayın Tarihi: 15/11/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Çözümsüzlüğün getirdiği Cumhuriyet çelişkisi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kuruluş Yıldönümü etkinliklerini başlatan 21 pare top atışını her bir gümbürdemesi aklıma herkesin bildiği ama bir türlü dillendiremediği yaman çelişkiyi düşürdü ne hikmetse.

Kuzey Kıbrıs türkCumhuriyeti'nin Kuruluşu'nun 35'nci yılında bugünkü manşetlerin bir kısmı "İlelebet yaşatacağız" diyecekken, "KKTC 35 yaşında" başlığını kullananlar olacak. Yarın da klasik Cumhuriyet Bayramı başlıkları çoğunluğa geçip, "coşkuyla kutladık" falan diye yazılacak.

Halbuki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili yaşadığımız yaman çelişki Cumhuriyetin kendisi kadar eski ne yazık ki.

Düşünün Cumhur'un başı Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi'nin verdiği yetki ile Cumhuriyetin ortadan kaldırılması ya da şekil değiştirmesi için müzakere yapıyor.

Bunu eleştiri anlamında yazmıyorum. Çözüm havarileri şimdi küfre başlamasın yine. Anlatmaya çalıştığım Cumhuriyet ile ilgili yaşadığımız çelişkidir.

Bir yandan Cumhuriyetin kurumlarında görev alıp, Anayasası yasaları çerçevesinde KKTC'yi daha ileri seviyelere taşımak için uğraşırken, diğer taraftan bunun sonunun gelmesi ve yeni bir sistem ile yeni bir Anayasal yapı için çaba göstermek ağır bir yük olsa gerek herkes için.

Düşünün eninde sonunda kapatacağınızı bildiğiniz ya da kapatmak istediğiniz hatta o şirketi kapatmak sizin en önemli hassasiyetiniz olan bir şirkete yatırım yaptığınızı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bir yere varamamasının ardındaki psikolojik, dolayısıyla da sosyolojik gerçeklik bu çelişkinin ardında gizli olduğunu düşünüyor ister istemez.

Her bir pare top atışında, yapılan ve yapılacak her kutlama etkinliğinde, resepsiyonunda davetinde olmayan bir Cumhuriyet ruhu varmış gibi gösterilmeye çalışılması da ayrı bir sıkıntı bana göre.

O nedenledir Kıbrıs sorununu çözümü süreçlerinde hep "ne olacaksaolsun ama bir an önce olsun" tavrımı sürdürdüm.

Evet federal bir çözüm hemen herkesin arzusudur. Kimilerine göre gevşek kimilerine göre de merkezi çok fazla yetki ile donatılmış olanı makbuldür. Ama arzu federal bir Kıbrıstır.

Aradan geçen her çözümsüz gün özellikle Kıbrıslı Türkleri geleceğinden emin olmadıkları, hatta bir sonraki yıl kutlanıp kutlanmayacağını bilmedikleri bir Cumhuriyetin bayramını kutlamak zorunda bırakıyor ne yazık ki.

Özellikle geçtiğimiz akşam Cumhurbaşkanı'nın bir önceki yazıma konu olan Halet-i Ruhiyesi'ni gördükten sonra bu düşünceler bende daha da arttı desem yanlış olmaz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni 35'inci Kuruluş Yıldönümü kendi hesabıma bu duygu ve düşüncelerle kutlamaya çalışırken, gelecek 15 Kasım'da bu çelişkiden arınmış, ya ilelebet yaşatacağımızı bildiğimiz ve inandığımız bir Cumhuriyeti kutlamayı ya da yerine yaşayabileceğimiz bir şeyi koymuş olup, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tarih kitaplarında onurlu bir yere koymuş olmayı diliyorum.

Çünkü bu çelişki, bu inançsızlık, bu Cumhuriyet ruhu noksanlığı bizi sonunda bitirecek.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları